Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11572 E. 2014/18419 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11572
KARAR NO : 2014/18419
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2014
NUMARASI : 2013/153-2014/102

Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/03/2014 tarih ve 2013/153-2014/102 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı idareyle imzaladığı iki ayrı sözleşme ile 2009 ve 2010 yılında personel taşıması hizmetinde bulunduğunu ve 2009 yılı için sözleşme ve eklerine uygun olarak 01.01.2009 tarihinde işe başlayıp, 31.12.2009 sözleşme bitim tarihine kadar hizmetini aksatmadan yerine getirdiğini ancak, davalının 2009 yılı Sayıştay raporuna göre taşımada 19 yaş üstü araçların kullanıldığı gerekçesiyle cezai işlem yaparak 2009 yılındaki taşımalarda kullanılan 24 araç için 59.505,60 TL’sını hak edişlerden kestiğini, 2010 yılı için gerçekleşen ihale nedeniyle taraflar arasında 31.12.2009 tarih, 2009/151092 ihale kayıt numaralı personel taşıma hizmeti alımı işine ait sözleşme imzalandığını, müvekkilinin 01.01.2010 tarihinde işe başladığını ve sözleşmenin feshinin bildirildiği 23.08.2010 tarihine kadar koşullara uygun olarak hizmeti yerine getirdiğini, davalının 23.08.2010 tarihli yazısı ile 2010 yılına ilişkin sözleşmenin 4735 sayılı Yasa’nın 25/f, 20/b maddeleri uyarınca fesih edildiği ve kesin teminat ile ek kesin teminatların gelir kayıt edilerek hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğinin bildirildiği ve teknik şartnamenin 2. maddesi ile sözleşmenin 16.1.6 maddesinde öngörülen personel taşıma işinde kullanılan araçların 19 yaşından küçük olma şartının yerine getirilmediği gerekçesinin ileri sürüldüğünü, 2010 yılı için de 17 araç hakkında cezai işlem yapılarak 45.319,44 TL’nın hak edişlerinden kesildiğini, bu işlemlerin haksız olduğunu, 2009 ve 2010 yılında kullanılan araçların ruhsat fotokopilerinin davalıya sunulduğunu ve müvekkilinin sözleşme hükümleri uyarınca kontrol teşkilatının denetimi altında hizmet verdiğini, kontrol görevini yerine getirmeyen davalının kendi kusurundan sorumlu olacağını, kaldı ki 2009 ve 2010 yılında kullanılan araçların 19 yaşından büyük olmadığını, davalının yanlış hesaplamada bulunduğunu, 2010 yılında 8 ay süre ile hizmet verildikten sonra sözleşmenin fesih edilmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını ve feshin yerinde olmadığını ileri sürerek, 59.505,60 TL ve 45.319,44 TL olarak kesilen cezaların faiziyle tahsiline ve 31.12.2009 tarihli, 2009/151092 ihale kayıt numaralı personel taşıma hizmeti alımı işine ait sözleşmenin davalı tarafından hukuka aykırı ve haksız olarak fesih edildiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yasa, yönetmelik ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre işlem yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasında düzenlenen 31.01.2008 tarih ve 2008/163253 ihale kayıt numaralı sözleşmeye ve teknik şartnameye aykırı davranışı tespit edilemediği gerekçesiyle, hak edişlerinden yapılan 59.505,60 TL’lik kesintinin iadesine ancak, taraflar arasında düzenlenen 31.12.2009 tarih, 2009/151092 ihale kayıt numaralı sözleşme ve teknik şartnamesine aykırı olarak davacı tarafından temin edilen 17 adet aracın 19 yaşından küçük olmaması nedeniyle davacının hak edişinden yapılan 45.319,44 TL’lik kesintinin, sözleşmenin feshinin ve davacının teminat ve ek teminatının gelir kaydedilmesinin ihale şartnamesine uygun olduğundan bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, taşıma sözleşmesine aykırılık iddiası ile kesilen cezai şartın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği üzere bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı gerek bozmadan önce gerekse de bozmadan sonra alınan tüm raporlara itirazında taraflar arasında akdedilen 2010 yılına ilişkin sözleşmenin 16.1.6. maddesi ile teknik şartnamenin 2. maddesi uyarınca taşımada kullanılacak araçların fabrikasından imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınmak kaydıyla 19 yaşından küçük olma şartının bulunduğu ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini iddia etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında da 1990 ve 1991 modelli olan 17 aracın sözleşme tarihi ve devamı süresince 19 yaşından küçük olma şartını taşımadığı ve bu nedenle ceza kesintisinin yerinde olduğu bildirilmiş ise de, davacının dayanağı olan sözleşmenin ve teknik şartnamenin ”fabrikasından imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınmak kaydıyla 19 yaşından küçük olması” hükmünün bu hesaplama üzerinde etkili bulunup bulunmadığı, araçların üretim tarihi ile modelinin aynı olup olmadığı ve davacının işbu itirazında haklı olup olmadığı hususlarında herhangi bir belirleme bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece davacının itirazlarını karşılar, Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.