YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11534
KARAR NO : 2014/20067
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.04.2014 tarih ve 2009/236-2014/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin maliki bulunduğu … / … plakalı TIR ve diğer araçları ile 03.07.2007 tarihinde davacı şirkete 15082924 nakliye poliçesi ile sigortalı …Tekstil Terbiye Tes. San. Tic. A.Ş.’ye ait tekstil makinesi ve aksamlarını…’nın … kentinden …’ya taşıma işini üstendiğini, davalı şirket tarafından 18 araç ile taşınan ve toplam piyasa rayiç bedeli 1.500.000,00 USD olan emtialardan … / … plakalı araç ile taşınan emtia kasalarından bir tanesinin 05.07.2007 tarihinde nakliye esnasında Ukrayna’nın Kiev kentinde kayarak yola düşmesi neticesi hasarlandığını, meydana gelen hasarda davalının %100 kusurlu olduğunun tutanaklarla tespit edildiğini, davacı şirketin meydana gelen hasar nedeni ile sigorta poliçesi genel şartları mucibince kendi sigortalısına 01.10.2007 tarihli ekspertiz raporuna göre 17.10.2007 tarihinde 65.275,59 TL hasar tazminatını ödediğini, bu nedenle TTK’nın 1301 maddesi ve Sigorta Poliçesi Genel Şartları gereğince davacı şirketin ödediği tazminat tutarında sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı hakkında … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2008-4728 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu kazanın davalının kusuru sonucu oluştuğu iddiasının tamamen varsayım olduğunu, kendilerine davacı tarafça kusura ilişkin herhangi bir belge tebliğ edilmediğini, hasarın davalı tarafa yüklenebilmesi için kusur tespitinin yapılmasının gerektiğini, dava dilekçesinde hasara uğrayan emtia ve değeri hususundaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının …ödeme yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere göre ve düzenlenen bilirkişi kök-ek raporlarına göre, davacı sigortalısının Panama’da faaliyet gösteren bir firmadan 40.000 USD değerinde iki aşamalı kumaş ağartma (kasar) tesisi satın aldığı, 18 araçla 66 ağaç palet üzerinde 193.550 kg olarak sevk edilen tesisin 13.810 kg ağırlığındaki 3 paletinin…’dan Türkiye’ye taşınması işini davalı taşıyıcının üstlendiği, kumaş ağartma tesisinin son yıkama grubu içinden bir adedinin 05.07.2007 tarihinde araç seyir halindeyken Ukrayna geçişi esnasında dorsenin kasasından kayarak yola düştüğü, araç sürücüsün temin ettiği vinçle düşen yükü yeniden araca yükleyip taşımayı tamamladığı, araç sürücüsünün katılımıyla düzenlenen 18.07.2007 tarihli tutanakla hasarlı teslimin belgelendiği, davacının sigortalısına nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında 65.275,59 TL hasar tazminatı ödediği, ibranameyle alacağı temlik aldığı, bu dava ile ödenen tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptalinin istendiği, uyuşmazlığa CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği, hasarın nakliye sırasında emtianın tahta paletlere ve paletlerin araç içine uygun şekilde istiflenip sabitlenmemiş olması nedeniyle araçtan düşmesi sonucunda oluştuğu, poliçenin ICC-A klozuna göre düzenlendiği, CMR’de öngörülen sorumluluk sistemine ve genel şartlara göre yükün ambalajının kifayetsiz olmasından veya tertipleme veya istif hatalarından dolayı vuku bulan hasarlardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı düşünülse de, yükleme, istif ve tertipleme göndericiye ait olsa dahi yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca taşıyıcının nezaret görevi bulunduğu, dolayısıyla hasardan gönderen ile taşıyıcının eşit oranda sorumlu oldukları, CMR 23. maddesi uyarınca bilirkişi raporuyla belirlenen 2.200 USD’lik hasarın %50’sine isabet eden 1.100 USD karşılığı 1348,93 TL den davalı taşıyıcının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle davalının icra takibine itirazının 1.348,93 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu meblağa %9 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacı tarafça icra inkar tazminatı istenmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. madde hükmüne göre hüküm tarihi itibariyle miktar veya değeri 1.890,00 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Somut olayda, 65.275,59 TL için davalıya itirazın iptali davası açılmış olup, mahkemece, 1.348,93 TL için davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir. Davalı vekilince yerel mahkeme kararının davanın kabulüne yönelik kesimi bakımından temyiz isteminde bulunulmuş olup, temyiz istemine konu edilen miktar yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden doğan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. CMR’nin 24. maddesinde “Gönderici anlaşmaya varılacak belirli bir ücret karşılığında, sevk mektubunda madde 23. Paragraf 3’te belirtilen sınırı geçen bir değer beyan edebilir. Bu takdirde, beyan edilen değer bu sınırın yerine geçer.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde, tarafların anlaşmasıyla, taşımacının CMR.nin 23/3 maddesinde öngörülen sınırlı sorumluluk miktarının, eşyanın beyan olunan değerine yükseltilmesine izin vermektedir. Bilhassa ağırlığı az olmasına rağmen, değeri yüksek eşya taşımalarında kendisine başvurulması gereken bir hüküm mahiyetindedir. CMR’nin 23(3) maddesinde, taşımacının sorumlu olduğu tazminat, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8,33 ÖÇH ile sınırlanmıştır. Sevk mektubuna konulacak daha üst bir değerle, bu sınırın, taraflarca bu değere kadar arttırılmasına müsaade edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, CMR senedinde belirtilen değerin taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun altında bir değere iliştiği açık olmakla, somut olay bakımından tazminat tutarının hesaplanmasında CMR’nin 24. maddesinin uygulanması söz konusu olmadığından, mahkemece CMR senedine geçirilen değer üzerinden yapılan hesaplamaya dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, istek halinde aşağıda yazılı 244,50 TL harcın temyiz eden davalıya iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.