Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11415 E. 2014/18460 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11415
KARAR NO : 2014/18460
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY (KAPATILAN) 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/195-2014/59

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/03/2014 tarih ve 2013/195-2014/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı THY vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; dava dışı sigortalısı … İlaç San. Ltd. Şti. tarafından Selectchemie AG isimli firmadan 25.04.2012 tarihli faturaya istinaden satın alınan ilaç hammadesi emtiaların İsviçre’den İstanbul’a nakliyeci firma Albantras sorumluluğunda Türk Hava Yolları’na ait 28.04.2012 tarihli uçağa yüklenerek taşındığını, emtianın havaalanına inişinde biri sigorta konusu emtia olmak üzere 2 kabın hasarlı olduğunun tespit edildiğini, hasara ilişkin kargo hasar raporu tutulduğunu, taşıma işlemi sırasında meydana gelen hasardan davalıların sorumlu olduğunu, yaptırılan ekspertiz raporunda belirlenen hasar miktarı olan 3.644,06.-TL’yi 16.08.2012 tarihinde sigortalıya ödenerek haklarına halef olunduğunu ileri sürerek 3.644,06.-TL rücuen tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama harç ve giderleri, vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Albatrans vekili; davanın husumet yokluğu sebebi ile reddinin gerektiğini, müvekkilinin taşıyan sıfatına haiz olmayıp, taşımada aracı konumunda olarak sadece bu taşıma işini organize ettiğini, husumetin THY’na yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca hasar ile ilgili müracaatın hasar tarihinden oldukça uzun bir süre sonra yapldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Hava Yolları vekili; davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, dava açma hakkının yalnız alıcı veya göndericiye ait olduğunu, kargonun göndericisinin G… Ltd, alıcısının Albatrans, taşıyıcısının ise T.. A… olduğunu, oysa davanın taraf sıfatı taşımayan…. İlaç San. Ltd. Şti’nin sigorta şirketi olan A.. A… tarafından açıldığını, sigortacısının bu nedenle halefiyet yolu ile talepte bulunma ve dava açma hakkının bulunmadığını, süresi içerisinde ihbarda bulunma mükellefiyetini de yerine getirmediğini, diğer yandan dava konusu olaya Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı Albatrans şirketinin taşıma işini yaptıran yani malı teslim alan konumunda bulunduğu, taşıma sırasında meydana gelen hasardan sorumluluğu bulunmadığı; THYnın fiili taşıyıcı olduğu ve hasardan sınırlı sorumluluğunun söz konusu olduğu gerekçesiyle; davalı ….Uluslararası Nakliye ve Tic. Ltd. Şti’ye yönelik davanın reddine; davalı Türk Hava Yolları’na
yönelik davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 2.955,85.-TL’nin ödeme tarihi olan 16/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının davasının 688,21.-TL’lik kısmının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı THY vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı THY vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, taşıma sözleşmesinden doğan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davalı Albatrans dava dışı sigortalı şirkete karşı taşıma işini taahhüt etmiş ve navlun faturasını kesmiştir. Kendisinin de kabulünde olduğu üzere davalı bu şirket taşıma ilişkisinde taşıma işleri komisyoncusu/üst taşıyıcı/forwarder, diğer davalı THY ise fiili taşıyıcı sıfatını taşımaktadır. Montreal Konvansiyonu 39. maddesine göre somut olayda uygulama alanı bulacak hükümler 40. madde ve devamında yer almaktadır. Konvansiyonun 40. maddesine göre hem anlaşmalı taşıyıcı/üst taşıyıcı/taşıma işleri komisyoncusu hem de gerçek taşıyıcı/fiili taşıyıcı, taşımadan dolayı oluşan hasarlardan sorumlu olacak; aynı zamanda müşterek sorumluluğu düzenleyen 41. maddeye göre de; istihdamlarının kapsamı dahilinde hareket eden gerçek taşıyıcının, çalışanlarının veya acentelerinin fiil veya ihmalleri, gerçek taşıyıcı tarafından gerçekleştirilen taşıma ile bağlantılı olarak aynı zamanda anlaşmalı taşıyıcının da fiil ve ihmalleri olarak sayılacağı gibi, anlaşmalı taşıyıcının çalışanlarının yada acentelerinin fiil yada ihmalleri de aynı şekilde gerçek kişinin fiil veya ihmalleri olarak sayılacaktır. Ancak gerçek taşıyıcının sorumluluğu 21. 22. 23. ve 24. maddelerdeki miktarları aşamayacaktır. Çalışanlar yada acenteler de, aleyhlerine açılan davada, istihdamlarının kapsamı dahilinde hareket ettiklerini ispatlarlarsa, taşıyıcının sahip oldukları koşul ve sorumluluk sınırlarından yararlanma haklarına sahip olacaklardır.
Aynı Konvansiyonun 45. maddesine göre, davacının tercihine bağlı olarak, gerçek taşıyıcı ya da anlaşmalı taşıyıcı aleyhine yada her ikisi aleyhine birlikte yada ayrı ayrı dava açılabileceği ve TTK’nun 888/3 maddesine göre de asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcının müteselsil sorumluluğunun söz konusu olduğu, bu çerçevede Davalı Albatrans’ın sorumluluğunun da tartışılıp değerlendirilerek hakkında hüküm kurulması gerekirken bu davalı yönünden davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı THY vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 152,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı T.. A..’dan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.