Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11400 E. 2015/7970 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11400
KARAR NO : 2015/7970
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY (KAPATILAN) 12.
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2013/190-2014/58

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.03.2014 tarih ve 2013/190-2014/58 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.06.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Çi. K. G. ile davalı vekili Av. M.. T.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin acentesi olan dava dışı V. İ. Sigorta Aracılık Hizm.Ltd.Şti. tarafından davalı adına düzenlenen dava konusu poliçelere ait prim borcunun ödenmediğini, vadesi gelmiş prim borçlarının ödenmesi için gönderilen ihtara davalı şirketin talep edilen meblağ kadar borçları bulunmadığı, acente tarafından poliçe primlerinde iskonto yapıldığı ve kendilerine iskonto dekontu verildiğinin bildirildiğini, söz konusu poliçelerin müvekkilince 29.06.2012 tarihinde iptal edildiğini, bakiye prim borcu 60.281,35 TL’nin davalı tarafça ihtara rağmen ödenmediğini, sigorta ilişkisi geçerli bir şekilde kurulup poliçelerde prim tenziline dair bir kayıt bulunmadığını, davalı şirketin 09.03.2012 tarihinde yapıldığını ve poliçe primlerinin belirlendiğini iddia ettiği ihaleden çok sonraki tarihi taşıyan 07.06.2012 tarihli dekont başlıklı belgenin düşündürücü olduğunu, tarifelerdeki oranların çok üzerinde indirim karşısında davalının basiretli bir tacir gibi davranıp bu durumu araştırması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile poliçelerin iptal tarihine kadar muaccel hale gelen 60.281,35 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının acentesi V. İ.Sigorta Ltd. Şti.’nin 09.03.2012 tarihli ihaleyi kazanarak W. şartları da ekli olan 9 adet poliçenin toplam 198.000 TL karşılığında düzenlenmesi konusunda anlaşıldığını, poliçelerin üzerinde belirtilen toplam brüt prim tutarı ile ihale sonucu anlaşılan tutar arasındaki fark karşılığında davacı şirket acentesi V. İst. Ltd. Şti.’nin müvekkiline iskonto dekontu verdiğini, müvekkili ile acente arasında 198.000 TL’nin 12 eşit taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, 2012 Mart ve Nisan taksitleri için 20.04.2012 tarihinde 32.500,00 TL ödendiğini, acenteye ulaşılamaması nedeniyle Mayıs ayı için ödeme yapılamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının acentesinin davalıya yaptığı iskontodan kaynaklandığı, taraflar arasında tartışmasız olan poliçelerin incelenmesinde, böyle bir iskonto veya indirime rastlanmadığı, bu iskontonun poliçeden kaynaklanmadığı, davacı tarafından ibraz edilen belgeler ve dosya kapsamına göre davacının acentesine böyle bir yetki vermediği, acentenin sigorta şirketinin vermiş olduğu yetkileri kullanacağı ve onun talimatlarına uyması gerektiğinin TTK’nun 1406 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, dava konusu olayda, sözleşmede hüküm bulunmaması ve sigorta şirketi tarafından da verilmeyen bir yetkiye dayanılarak dosyaya sureti ibraz edilen makbuzla iskonto yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda sigorta acentesinin talimat bulunmadığı halde bir yetki kullandığı açık olup TTK’nun 1407. maddesinde “temsilci, sigorta ettiren tarafından, sigorta şartları ile ilgili herhangi bir talimat verilmemiş ise sigorta sözleşmesinin, sözleşmenin yapıldığı yerdeki mutat şartlara göre yapar” hükmü yer almakta olup bu hüküm karşısında davacı sigorta şirketinin talimatı dışında acentenin fahiş indirim yapmasının sözleşmenin yapıldığı yerdeki mutat şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, davalı taraf mutat şartlara göre böyle bir indirim yapılacağı iddiasında bulunmadığı gibi böyle bir delil de ileri sürmediği, %45 oranında bir iskonto yapılmasının da olayların günlük akışına uygun bulunmadığı, davalı şirketin basiretli bir tacir olarak acentenin sigorta prim bedelinde %45 oranında indirim yapma yetkisinin bulunmadığını düşünmesi gerektiği, böyle bir indirim yapıldığında da bunu şüphe ile karşılayıp böyle bir yetkisi olup olmadığını sorması, var ise sözleşmeye aktarılmasını talep etmesi gerektirdiği, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 60.281,35 TL’nin 30/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, eksik ödendiği iddia olunan poliçe primlerinin tahsili istemiyle açılmış tazminat davasıdır.
Mahkemece, 6102 sayılı TTK’nun 1406 ve 1407. maddelerine dayanılmak suretiyle yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de dava tarihi 22.03.2013 olmasına rağmen dava konusu prim alacağının dayanağı olan poliçelerin tanzim tarihleri 6102 sayılı TTK’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önce olup somut uyuşmazlığın 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekirken uygulama yeri bulunmayan 6102 sayılı TTK hükümlerine göre karar verilmesi doğru görülmediği gibi mahkemece somut uyuşmazlığın çözümünde nazara alınan 6102 sayılı TTK’nun 1406 ve 1407. maddeleri de mahkemenin kabulünün aksine sigortacının acentesinin temsil yetkisi ve sınırlarını düzenleyen hükümler olmayıp sigortalının ya da sigorta ettirenin temsilcisinin yetkisi ve bu yetkinin sınırlarını düzenleyen hükümlerdir. Bu itibarla mahkemece, somut uyuşmazlığa uygulama yeri bulunmayan yasa hükümleri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.