Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11377 E. 2015/8277 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11377
KARAR NO : 2015/8277
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 43. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2011/283-2013/270

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 43. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.11.2013 tarih ve 2011/283-2013/270 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.06.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan Müflis Türkiye İ. Bankası T.A.Ş İflas İdaresi vekili Av. N.. A.., davalılardan TMSF vekili Av. G. A. ve davalılardan B.. K.. vekili Av. İ. T. Dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin A.’da çalışarak biriktirdiği paraları İmar Bankası’nın gurbetçiler için Türk gazetelerinde verdiği Dövize Yüksek Faiz başlıklı ilana aldanarak bankaya yatırdığını ve hesap cüzdanı aldığını, daha sonra 03.07.2003 tarihli kararla bankanın TMSF’ye devredildiğini, ayrıca BDDK tarafından O. hesaplarına yatırılan paraların ödenmeyeceğinin ilan edildiğini, oysa müvekkilinin parayı O.hesabına değil davalı bankaya yatırdığını, cüzdan üzerine O. yazılmasının müvekkilinin talimatı dışında olduğunu, davalı banka yanında bu bankanın ve İ. Bank O. Ltd.’nin hakim ortağı olan K.. U..’ın da doğan zarardan sorumlu olduğunu, davalı BDDK ve TMSF’nin de gerekli denetimleri yapmaması nedeniyle bu usulsüz işlemlerden dolayı sorumlu olduğunu ileri sürerek, 127.007,18 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı BDDK ve TMSF vekilleri ayrı ayrı davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı İflas İdaresi vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını ve davacının parasını ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan İ. Bankası O.S.’ye yatırdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
K.. U.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı İflas İdaresi tarafından hazırlanan sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığı gerekçesiyle davalı banka yönünden hak düşürücü süreden davanın reddine, davalı BDDK ve TMSF yönünden ise, anılan davalıların hizmet kusuru nedeniyle davacının zarara uğradığının iddia edilmesine göre davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle, görev yönünden davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ayrılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Müflis İ.Bankası A.Ş. İflas İdaresi, TMSF ve BDDK’ya verilmesine aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.