Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11318 E. 2014/18188 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11318
KARAR NO : 2014/18188
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2012/192-2014/50 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin perakende giyim sektörünün önde gelen kuruluşlarından olduğunu, “iyi giyinmek herkesin hakkı” ibareli markayı 3, 9, 14, 18, 24, 25 ve 35. sınıflarda adına tescil ettirmek için davalı nezdinde başvuruda bulunduğunu, başvurunun TPE YİDK tarafından verilen 23.7.2012 tarih 2012-M-2051 sayılı kararla reddedildiğini, ret kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK tarafından verilen 2012-M-2051 sayılı kararın iptali ile 2010/59929 başvuru nolu markanın müracaat edilen sınıflar yönünden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, başvuruya konu ibarenin doğrudan tanımlayıcı çağrışım yaptığı ve tüketiciler tarafından ticari kökene yönelike bir işaret olarak algı yaratma niteliğinin bulunmadığını, bu ibarenin başvuru tarihi öncesinde kullanıldığının ispatlanamadığını, kaynak bildirici ibare niteliğindeki başvuru konusu markanın tek bir kişinin tekeline bırakılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının tescil başvurusuna konu markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, c, maddeleri uyarınca tesciline bir engel bulunmadığı ancak 7/1-d bendi uyarınca yapılan değerlendirmede başvuru kapsamında yer alan giysi emteaları yönünden herkes tarafından kullanılabilecek bir ifade olması, ifadenin giysiler açısından özgünlüğü ve sıra dışılığının bulunmaması, bu markanın davacı adına tescili halinde tekel hakkı yaratması nedeniyle bu kapsamda kalan ürünler yönünden başvurunun reddinin gerektiği, davacının 7/son maddesi uyarınca da başvuru öncesine dayalı kullanımı ispatlayamadığı gerekçesiyle TPE YİDK’nın 23/07/2012 tarih 2012-M-2051 sayılı kararının koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysileri ve müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog vb diğer yöntemlerle sağlanabilir) hariç başvurudaki diğer sınıflar ve alt gruplar yönünden iptaline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.