YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11315
KARAR NO : 2014/19935
KARAR TARİHİ : 17.12.2014
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/01/2014 tarih ve 2011/164-2014/4 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kurum arasında TRT’de yayınlanmak üzere çekilecek “…” isimli dizi ile ilgili olarak sözleşme imzalandığını, anlaşmanın 3. maddesine göre 13 bölüm yapılacak bu dizi için davalı kurumun müvekkiline 325.162.50 TL ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin dizi ile ilgili olarak davalıya anlaşmaya uygun olarak 13 bölümlük dizinin 6 bölümünün çekimini yapıp süresinde teslim ettiğini, ayrıca dizinin 7 ve 8. bölümlerinin senaryosunun yazılarak çekime geçmeden önce anlaşmaya uygun olarak davalı kuruma süresinde gönderildiğini, davalı kurum tarafından hiçbir haklı sebep göstermeksizin dizinin 6 bölümde sona erdirildiğinin bildirildiğini, davalının sözleşmeyi haksız fesh etmesi sebebiyle doğan zararlarının tazmini için açılan davada … 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2006/174 E. 2011/41 K. sayılı ilamı ile 55.000,00 TL maddi tazminata hükmedildiğini, ancak tazminat davasında faiz talebinde bulunulmadığını ileri sürerek, tazminat davasının ikame edildiği 18.10.2002 tarihinden itibaren tazminata işleyen 152.000.00 TL tutarındaki ticari faizin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise, 06.11.2011 ile 28.02.2013 tarihleri arasındaki döneme ait ticari avans faizine tekabül eden 13.130,00 TL ek faizin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, asıl alacak henüz doğmadığından faizden bahsedilemeyeceğini savunmuş; birleşen davaya yönelik zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl alacak için açılan davada faiz istenmese de asıl borç ödenmedikçe faiz için her zaman dava açılabileceği, davacının tazminata işleyecek ticari faizi isteyebileceği, asıl ve birleşen davada talep edilen faiz alacakları ile ilgili davaların asıl alacak ödenmeden açıldığı, feri borç olan faiz alacağı asıl alacağın zaman aşımına bağlı olup asıl alacak zaman aşımına uğramadan dava açıldığı ve faiz ile ilgili talep de asıl alacak ödenmeden talep edildiğinden açılan davaların zaman aşımına uğramadığı gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, talep ile bağlı kalınarak 152.000,00 TL faiz alacağının tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne, 12.069,87 TL faiz alacağının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, temerrüt faizinin asıl tazminat ödenmediği sürece her gün doğan ve asıl alacağın bağlı bulunduğu zamanaşımı süresine tabi olan ek bir alacak niteliğinde bulunmasına, tazminat talebinin zamanaşımına uğramayarak ilama bağlanmış ve takibe konulmuş olmasına, 05/03/2013 tarihinde açılan ve asıl dava ile birleşen faiz alacağı davasının açıldığı tarihten geriye doğru on yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleşmemiş bulunmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 617,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.