Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11313 E. 2014/18393 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11313
KARAR NO : 2014/18393
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : MENGEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2014/14-2014/89

Taraflar arasında görülen davada Mengen Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13/03/2014 tarih ve 2014/14-2014/89 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, nakliye rizikolarına karşı sigortalı mandalina emtiasının davalıya ait vasıta ile taşınmakta iken 05/10/2010 tarihinde hasara uğradığını, bu hasar karşılığında sigortalıya 23.700,00 TL ödendiğini ileri sürerek 23.700,00 TL’nin ödeme tarihi olan 08/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalanan mandalinaların ihraç mandalinası değil, bozulmuş mandalina olduğunu, gerçek değeri üzerinde bir değerden sigortalanmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalının yönetiminde olan aracın davalının tam kusurlu hareketi ile kaza yaptığı, araçta bulunan mandalinanın zayi olduğu, kazanın oluşunda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 23.700,00 TL’nin dava tarihi 16/12/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, yazılı gerekçe ile karar verilmiş ise de; bozma ilamında 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının gerektiği, asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu, somut olayda 05.06.2012 tarihli bilirkişi raporunun davalı taraf vekiline değil, davalı asil H.. E..’a tebliğ edildiği, bu durumda, bilirkişi raporunun vekile tebliğinin sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliğinin sağlanması ve davalı vekili tarafından rapora itiraz edilmesi halinde gerektiğinde aynı heyetten ek rapor alınması veya başka bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınması ve bu bilirkişi raporunun dosyada mevcut tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi iken, Dairemiz bozma ilamına yanlış anlam verilerek, bozmanın usuli eksikliğe ilişkin olduğu gerekçesi ile 05.06.2012 tarihli bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliği ile yetinilmiş, dolayısıyla uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde davalı vekilinin rapora vaki ciddi itirazlarını karşılayacak şekilde aynı heyetten ek rapor alınması veya başka bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınması, bu bilirkişi raporunun dosyada mevcut tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.