Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11188 E. 2014/18214 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11188
KARAR NO : 2014/18214
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : REYHANLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2014
NUMARASI : 2014/11-2014/376

Taraflar arasında görülen davada Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/04/2014 tarih ve 2014/11-2014/376 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Reyhanlı Şubesi’nden tarımsal kredi kullandığını, kredi kullanırken banka tarafından müvekkilinden haksız bir şekilde 2.158,99 TL kesinti yapıldığını, yapılan kesintinin 4077 sayılı Kanun’a aykırı olduğunu, tüketici konumunda bulunan müvekkilinin mağdur edildiğini ileri sürerek anılan bedellerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının tarımsal kredi kullanmış olması nedeniyle tüketici konumunda bulunmadığını, hal böyle olunca 4077 sayılı Kanun’un somut olaya uygulanamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Hukuku’na ilişkin hükümlere göre değil ticari hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2. maddesi gereğince, faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gereken davacının sözleşmede yer alan hükümlerin haksız şart olduğuna dair iddiasının dinlenilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde kredi kullandırma masrafı alınacağına dair hüküm bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, sözleşmede masraf alınacağına dair hüküm bulunmasına rağmen, bu kesintinin ne miktarda yapılacağı belirli bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, diğer bankaların o tarihte aynı tür kredilere uyguladıkları masraf oranları araştırılıp, somut olaydaki kesinti ile karşılaştırılması ve davalının uyguladığı kesintinin emsallerine göre fazla bulunması halinde bunun TMK’nın 2. maddesine aykırı olup olmadığının tartışılması gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.