Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/11130 E. 2014/18376 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11130
KARAR NO : 2014/18376
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2012/115-2014/108

Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2014 tarih ve 2012/115-2014/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince, davacı şirket yetkilisi tarafından çizilen eser niteliğinde bulunan tekne çizim ve projelerin davalıya teslim edildiğini, davalının anılan çizimleri kendi çizimleri olduğu izlenimini uyandıracak şekilde reklam yaptığını, davalının bu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çizimlerin karşılığının davacıya ödendiğini, çizimlerin eser niteliğinde bulunmadığını, eser olsalar bile, bedeli ödenmekle, eser üzerindeki tüm hakların davalıya geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu tüm dosya kapsamına göre; davalının belli bir ücret karşılığında ve ticari işinde kullanmak üzere davacıya yaptırdığı, eser niteliğindeki, teknik çizim işinin hazırlanarak davalıya teslim edilmesi sonrasında, davalının bunu ticari biçimde kullandığı ve kullanırken de çizimleri yapan davacının isim ve unvanını belirtildiği bu nedenle haksız rekabet ve eser haklarının ihlalinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkin olup, davacı davalıya satmış olduğu eser niteliğindeki projenin davalı tarafından kendi internet sitesinde yayınlandığını fakat eser sahibi olarak davacının isminin gösterilmediğini ileri sürerek dava açmış, davalı ise cevap lahiyasında internet sitesinde yaptığı yayında davacının ismini gösterdiğini savunmamıştır.
5846 Sayılı FSEK’nın 15. maddesine göre bir eseri, sahibinin adıyla, müstear adla ve ya adsız olarak kamuya sunma yetkisi münhasıran eser sahine aittir. Eser sahibi olarak tanıtılma yetkisi eserin kullanıldığı herhalde geçerlidir. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacının sahibi olduğu eser niteliğindeki proje davalının sahibi olduğu internet sitesinde yayınlanmış olup, davalı davacının ismini belirttiğini savunmadığı
gibi davacı vekili dava dilekçesinde ek-3 olarak belirttiği davalının internet sitesinde yayınlanan dava konusu projeyi dava dilekçesi ekinde ibraz etmiş olup, ek-3’ün incelenmesinde de davacının isminin belirtilmediği görülmektedir. Bu itibarla, mahkemece davalının davacıdan satın aldığı eser niteliğindeki projenin davalı tarafından ticari biçimde kullanıldığı sırasında davacının isminin belirtildiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.