YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10958
KARAR NO : 2014/20311
KARAR TARİHİ : 23.12.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 46. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2010/509-2013/60
Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.03.2013 tarih ve 2010/509-2013/60 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; 2006 yılı yatırım programı kapsamında yer alan “Mevcut Bilgisayar Yenilenmesi” projesinin davalı tarafın ihtiyaçlarını da kapsayacak şekilde yapılması konusunda taraflar arası 26/07/2006 tarihli “Bilgisayar Sistemi Kurulum Protokolü” (BİSKİP) imzalandığı, bilahare davacı ile dava dışı Sentim Bilişim Teknolojileri San. Tic. A.Ş. arasında 17/04/2008 tarihinde 1.099.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını, tarafların ortak olarak oluşturdukları komisyon tarafından yapılan çalışmalar neticesinde 12/07/2010 tarihinde Hizmet İşleri Kabul Tutanağı düzenlendiğini, düzenlenen bu tutanak doğrultusunda davacının dava dışı yüklenici firmaya hak ediş bakiyesini ödediğini, proje kapsamında davacı tarafından 1.134.818,00 TL harcama yapıldığını, taraflar arasında 26/07/2006 tarihinde düzenlenen protokolün ilgili maddeleri gereği, davacının yaptığı harcamaların yarısından da davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 567.409,00 TL+KDV’nin talep tarihi olan 26/08/2010 tarihinden itibaren işlemek üzere en yüksek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin sadece ortak modüller için kabul beyanında bulunduğunu, davalı kuruluşa ait olan modüllerin de kabulünden sonra ödeme yapılabileceğini, henüz veri girişlerinde ve uygulamasında bir çok sorun yaşanılan söz konusu sistem için davalı kuruluşa ödeme yapmasını beklemek hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların temsilcilerinin bulunduğu kabul komisyonu kararıyla eksikliklere rağmen programın geçici kabulünün yapılması nedeniyle davalının programın tamamen reddini değil ancak düzeltilmesini ve çalışabilir hale getirilmesini talep edebileceği, bunun için yapacağı masrafı sözleşme gereği davacının talep ettiği ücretten indirilmesini isteyebileceği, davalının ayıbın giderilmesi için 82.661,36 TL ek masraf yapması gerekeceği, ayrıca davacı tarafından sözleşme
gereklerini süresinde tamamlamayan yükleniciye 297 gün gibi süre uzatımı verildiği ancak bunun makul olmadığı, bu nedenle yüklenicinin hak edişinden kesinti yapılması gerekirken bunun yapılmadığı, sözleşme gereği yükleniciye binde bir oranında ceza uygulanması gerektiği bunun 216.503,00 TL olacağı (uzatmanın 100 günü makul 197 günü makul değil), bu cezanın ½’sinden davalının sorumlu olacağı, toplam 190.912,86 TL’nin davacının talep ettiği 669.542,62 TL’den mahsubu ile 478.629,76 TL’nin davalıdan talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 478.629,76 TL’nin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve dosyadaki deliler dikkate alınarak, 06/09/2010 tarihinden itibaren değişken oranda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, davacı, taraflar arasında düzenlenen ek protokolün her iki genel müdürlüğün yönetim kurullarının kabulü ile yürürlüğe gireceğini, davalının bunu beklemeksizin davadışı şirket ile anlaşma yaparak kendi bünyesindeki bilgisayarlarına da yazılım yüklemesi yaptırdığını ancak yazılımdaki bazı modüllerin gereği gibi çalışmadığını ve ayıplı çıktığını, bu yüklemenin ve oluşan durumun anlaşma kapsamı dışı bir iş olduğunu ve kendilerini bağlamayacağını, ayıba ilişkin bedelin asıl proje ve protokol gereği kararlaştırılan ve ödenen bedelden indirilemeyeceğini ileri sürmektedir. Mahkemece, ek protokol kapsamında yapılan yüklemede bazı modüllerin çalışmadığı ve bu ayıbın giderilme bedeli olarak belirlenen 82.661,36 TL’nin asıl proje-ana protokol kapsamında olduğundan bahisle dava konusu bedelden indirilmesine karar verilmiş ise de; bu husus ve ayıplı ifanın yukarıda bahsedilen ek protokol kapsamında olup olmadığının ve ek protokol kapsamında davacının davalı adına ek bir ödeme yapıp yapmadığının, bu ödemenin proje bedelinden mahsubunun gerekip gerekmeyeceği hususu mahkemece değerlendirilip, tartışılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 24.521,00 TL temyizilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.