Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10913 E. 2014/18247 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10913
KARAR NO : 2014/18247
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2013/53-2014/98

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/02/2014 tarih ve 2013/53-2014/98 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı temsilcisi, internet üzerinden şirket kayıtları incelendiğinde davalı Bankanın 07.07.2006 ila 06.07.2009 tarihleri arasında 263,43 TL hesap işletim ücreti, 24.09.2008 ila 17.06.2010 tarihleri arasında 190,48 TL inaktif pos bedeli, 13.04.2007 tarihinde 25,00 TL esnek hesap limit aşım ücreti, 01.04.2009 ila 05.07.2010 tarihleri arasında 487,56 TL World üye işyeri aylık ücreti, 28.09.2007 ila 22.10.2007 tarihleri arasında 533,70 TL World puan, 13.12.2007 ila 06.03.2008 tarihleri arasında 346,60 TL katkı payı adları altında sözleşme hükümlerine aykırı olarak şirket hesaplarından tahsilat yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.846,77 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı 28.12.2011 tarihli ııslah dilekçesinde dava dilekçesindeki talebe ilaveten 10.250,83 TL katkı payı, 205,50 TL World tutarı, 384,10 TL müşteri puanı kesintilerinin de kesinti tarihlerinden itibaren kredi faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, ticari müşteri sözleşmesi ve üye iş yeri sözleşmesi hükümlerine göre tahsil edilen tutarların alınmasında yasal engel bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; hesap işletim ücretinin taraflar arasında düzenlenen ticari müşteri sözleşmesinin 83’üncü maddesinde düzenlenip davalı Bankanın hesap işletim ücreti adı altında davacı firmanın işlemlerinden tahsilat yapma hükmünün bulunduğunu, dava konusu diğer ücretlerin ise işlemlerin dayanağı bir sözleşme hükmü veya bankanın tahsilatının dayanağı genelge veya yazısının bulunmaması nedeniyle Bankaca davacının hesabından alınmasının uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.592,06 TL’nin dava tarihinden 11.576,01 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davacı hesabından katkı payı, inaktif pos bedeli, üye iş yeri aylık ücreti, hesap işletim ücreti vs. adı altında yapılan kesintilerin haksız olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi ve Ticari Müşteri Sözleşmesinin son sayfalarında sözleşmelerin tamamının okunduğu, her sayfayı ayrı ayrı imza ve paraf etmeye gerek olmadığı, tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olacağı kabul edilmiş ve davacı tarafından anılan hükümler imzalanmıştır. Bu şekilde düzenlenip imzalanan sözleşmelerin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Yine Üye İşyeri Sözleşmesinde bir kısım hizmet bedellerinin davalı Bankaca alınabileceği belirtilmiş, ancak oran kısımları boş bırakılmışsa da davacı tarafın kesintinin hiç yapılmamasının gerektiğini iddia etmesi karşısında çoğun içinde azın da bulunduğu dikkate alınarak, taraflar arasında yapılan sözleşmede herhangi bir oran belirtilmediğinden diğer bankaların uyuşmazlık konusu kesintilerde uyguladıkları oranlar da getirtilip, istem konusunda, diğer bankalarca uygulanan oranların ortalamaları da alınmak suretiyle davalı Bankaca yapılan kesintilerin uygun olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerekmiştir.
3- Kabule göre de, davacı kendini vekil ile temsil ettirmediği halde yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.