YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10731
KARAR NO : 2014/18211
KARAR TARİHİ : 24.11.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2012/90-2014/46
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.03.2014 tarih ve 2012/90-2014/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili D.. E..’ın davalı bankada bulunan hesabından 8.215,99 TL ve 7.217,06 TL, diğer müvekkili şirketin hesabından 6.550 TL’nin tanınmayan kişilere aktırıldığını, müvekkillerinin, hesaplarından bilgileri dışında aktarılan paralardan banka görevlisinin araması üzerine haberdar olduğunu, davalı bankanın müvekkillerinin zararından sorumlu bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile aktarılan paraların avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı D.. E..’ın davalı bankanın Mecidiyeköy Şubesi’nde bulunan hesabından 18.05.2011 tarihinde 7.215,60 TL’nin Ziraat Bankası M. O..hesabına, 8.215,88 TL’nin davalı banka Kadıköy Şubesi’nde T. P.. hesabına internet bankacılığı kullanılarak havale edildiği, davacı şirketin davalı bankanın Mecidiyeköy Şubesi’nde bulunan hesabından 6.550 TL’nin …Bankası H.Yı.. hesabına yine internet bankacılığı yolu ile havale edildiği, güven kuruluşları olan bankaların aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorunda oldukları, davacılara ait paranın, davalı bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile hesaplardan çekilerek başka hesaplara havale edildiği, ispat yükü kendisinde olan davalı bankanın, davacıya vermiş olduğu şifre ve parolanın davacının kusuru ile ele geçirildiğini de kanıtlayamadığı, davacılara atfedilecek herhangi bir kusurun ispat edilememesi nedeniyle tüm kusurun davalı bankada olduğu gerekçesiyle davacı D.. E.. yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.431,48 TL’nin 18.05.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davacı yönünden davanın kabulü ile 6.550 TL’nin 18.05.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ekindeki dava konusu meblağın bir kısmının davalı banka tarafından ibraname karşılığı davacı D.. E..’a iade edildiği belirtildiğine göre, borcu sona erdiren nitelikteki bu belgenin araştırılması ve böyle bir ödemenin bulunması halinde bu ödeme belgesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.