YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10726
KARAR NO : 2014/20350
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2005/29-2014/14
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/01/2014 tarih ve 2005/29-2014/14 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi birleşen davada ve karşı davada tüm taraf vekilleri, esas davada ise davalı şirket dışındaki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin adına tescilli ayakkabı tabanı konusundaki tasarımın davalılar tarafından izinsiz kullanıldığını ileri sürerek tecavüzün tespiti ile davalılar tarafından üretilen ve piyasaya sunulan ayakkabı tabanlarının bulunduğu yerlerden toplatılması, satışlarının önlenmesi ve ihracatının engellenmesine, toplatılan kalıp ve tabanların imhasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.000.000 TL manevi, 2.000.000.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşılık dava ile birleşen davanın ayrı ayrı reddini savunmuştur.
Davalı gerçek kişiler vekili, üretilen ayakkabı tabanı tasarımının kendilerine ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiş; birleşen dosya ile de davacı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı dava olarak birleşen dosyada talep edilen maddi tazminat talebinin sehven unutulan faizinin davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı şirket, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacı adına kayıtlı endüstriyet tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olduğu, davalıların davacıya ait endüstriyel tasarımı taklit ederek piyasaya satışa arz ettiği, eylemlerinin haksız fiil oluşturduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davada davalılar tarafından üretilen ve piyasaya sunulan ayakkabı tabanlarının bulunduğu yerden toplatılmasına ve imhasına,
davacı lehine 1.500,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 10.10.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, tavzih kararı ile de asıl davada karşılık dava olarak talep edilen tazminatın reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada ve karşı davada tüm taraf vekilleri, esas davada ise davalı şirket dışındaki taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1- Mahkemece 14.01.2014 tarih 2005-29 E 2014-4 K sayılı karar ile asıl dava ve birleşen dava hakkında hüküm kurulmuş olup, davacı vekilinin tavzih talebine istinaden 25.02.2014 tarihli tavzih kararı ile de karşı davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK 297/2 maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında taleplerin her biri hakkında verilen hüküm açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir. Mahkemece tavzih talebinin incelenmesi HMK 306. maddede belirlenen usule uygun yapılmadığı gibi, HMK 305/2. maddesi uyarınca da hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Açıklanan nedenle usul ve kanuna aykırı tavzih kararının re’sen bozulması gerekmiştir.
2- Yukarıda (1) nolu bentte de belirtildiği üzere, mahkemece karşı davaya ilişkin olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmediğinden kararın karşı dava bakımından mümeyyiz taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, mümeyyiz taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tavzih kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın karşı davaya ilişkin olarak mümeyyiz taraflar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.