Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10618 E. 2014/19899 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10618
KARAR NO : 2014/19899
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/05/2012 gün ve 2010/132-2012/109 sayılı kararı düzeltilerek onayan Daire’nin 20/03/2014 gün ve 2012/14460-2014/5458 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalının devraldığı 1998/5891 nolu “katlanabilir kaşık” tasarımına dayanarak şikayette bulunması üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada, müvekkiline ait iş yerinde iki adet 16 gözlü katlanır plastik kaşık kalıbı ile 37 koli plastik kaşığa el konulduğunu, 29/05/2007 tarihinde el konulan kalıp ve kaşıkların davalının kardeş şirketi olan … Plastik Ltd. Şti’ye yedd-i emin sıfatı ile teslim edildiğini, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bilahare yaptırdığı tespitte, kalıplarda değişiklik yapılıp kalıpların çalıştırıldığının, ayrıca müvekkiline ait plastik kaşıklar yerine davalı şirkete ait plastik kaşıkların teslim edilmiş olduğunun tespit edildiğini, …4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava sonunda davalı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verildiğini, belirtilen arama ve el koyma nedeniyle müvekkilinin dava dışı …A.Ş’den aldığı işi yerine getiremediğini, iade edilen bir kısım kaşıkların da hijyen sebebi ile kullanılmasının mümkün olmadığını, kalıpların eski hale getirilmesi için harcama yapıldığını, yedd-i emine teslim edilen kalıpların davalılarca kullanılması ile davalı tarafın sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, yine el koyma nedeniyle müvekkilinin 1,5 sene üretim yapamadığından müşterilerinin gözünde yasalara aykırı davranan bir şirket konumuna düştüğünü ileri sürerek, yoksun kalınan kar ve davalıların sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklanan maddi zarar olarak şimdilik 150.000 TL’nin, manevi tazminat olarak 20.000 TL’nin el konma tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, bilahare hükümsüz kılındığı anlaşılan tescilli tasarımdan doğan hakka dayanarak, davalı tarafın haksız şikayette bulunması üzerine davacının ürünleri ile üretim araçlarından olan iki adet kalıbına el konulduğu, el koymanın 25/05/2007 tarihinde yapıldığı, kalıpların yedd-i emindeyken davalı tarafça kullanıldığı gibi ürünlerin bir kısmının da satıldığı, bundan dolayı davalı tarafın sebepsiz zenginleştiği, olay nedeniyle davacının taahhüt etmiş olduğu işleri yapamadığı, bu nedenle de kar mahrumiyetine uğradığı, yine olaydan dolayı davacının ticari itibarının zarar gördüğü, el konulan ürün ve kalıpların takipsizlik kararının kesinleşmesi üzerine 04/11/2008 tarihinde davacı tarafa teslim edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 80.091,04 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, 25/05/2007 tarihinden itibaren maddi tazminata avans faizi, manevi tazminata ise yasal faiz uygulanmasına dair tesis edilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.
Davalılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.