Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10518 E. 2014/18219 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10518
KARAR NO : 2014/18219
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/04/2014 tarih ve 2014/63-2014/227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Banka şubesine başvuran müvekkilinin diğer davalı Banka görevlisine kredi kullanmak istediğini beyan ettiğini, buna ilişkin evrakları hazırlayarak verdiğini, kendisine kredinin onaylanmadığı şeklinde bilgi verildiğini, ancak evine haciz gelmesinden sonra müvekkilinin banka şubesine bıraktığı evrakların banka personelince çoğaltılarak sahte imzalar ve sahte senetle kredi sözleşmesi tanzim edildiğinin ortaya çıktığını, maddi zarara uğrayan davacının kredi ilişkilerinin bozulduğunu, işletmesini kapatmak zorunda kaldığını, uygulanan haksız hacizle müvekkilinin ve ailesinin mağdur edildiğini ileri sürerek, 50.000 TL manevi ve 10.000 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, müvekkili bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunmuştur.
Diğer davalı, davacının kişilik haklarına bir saldırı söz konusu olmadığından manevi tazminat talep edilemeyeceğini, maddi zararın da kanıtlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, işverenin çalışanlarını seçerken gerekli özen ve itinayı göstermesi gerektiği, bu özen yükümlülüğü kapsamında davalı Bankanın davaya konu olaylara sebebiyet veren personelinin eylemlerinden bu kişi ile birlikte sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL olarak takdir edilen manevi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasında fazlaya ilişkin davası ile maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.