YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10517
KARAR NO : 2014/13949
KARAR TARİHİ : 17.09.2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/06/2013 tarih ve 2012/342-2013/366 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı bankaya KOSGEB kredisi almak için başvurduğunu ve adına 100.000 dolar kredinin onaylandığını, buna ilişkin olarak banka lehine dava dışı … adına olan arsayı ipotek olarak verdiğini, ancak bankanın kendisine kredinin tamamını vermeyip 55.000 dolarını kullandırdığını, bu krediyi ödedikten sonra 120.000 TL ticari kredi kullanmak istediğini, fakat davalı bankanın kendisine bu krediyi vermediğini, bu kredileri alamadığı için zarara uğradığını, çeklerinin kaşelendiğini, vermiş olduğu ipoteğin banka tarafından kaldırılmadığını ayrıca kendisinin halen davalı bankaya başka bir krediden geri ödemesi devam eden borcunun olduğunu, bankanın kasıtlı olarak kredi vermediğini ileri sürerek verilmeyen kredilerden dolayı uğradığı zararın tazminini ve ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kendi mevzuatına ve kredi politikalarına uygun olarak yaptığı araştırmalar neticesinde firmanın mali yapısını da dikkate alarak kredi verdiğini, söz konusu kredilerin davacı için bir hak olmadığını, gerektiğinde bankanın kredi talebini tamamen reddedebileceğini, bu hususun tamamen yasal mevzuat çerçevesinde olduğunu, ayrıca davacının bankaya devam eden kredi risklerinin bulunduğunu, bu nedenle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, yasal mevzuat ve bankanın kendi iç mevzuatı gereği isteyen herkese istediği miktarda kredi vermek zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine, ipotek verilen kredi borcunun sona erdiği gerekçesiyle davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.