Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/1048 E. 2014/3631 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1048
KARAR NO : 2014/3631
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/10/2012 gün ve 2011/358-2012/193 sayılı kararı onayan Daire’nin 30.10.2013 gün ve 2013/424-2013/19122 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “…” unsurlu marka başvurusuna davalıların “…”, “…” ve “…” unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptıkları itiraz üzerine … … kararı ile başvurunun reddine karar verildiğini, başvuruda yer alan ibarelerin tescil kapsamındaki mallar yönünden ayırt edicilik düzeylerinin düşük ve koruma düzeylerinin de bu sebeple zayıf olduğunu, otomotiv yedek parça sektöründe bu sözcüklerin marka olarak kullanımının yaygın olduğunu ileri sürerek, başvurunun reddine dair … …’nun ilgili kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, kurum işlem ve kararlarının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkilinin “…” markasının … nezdinde tescilli olduğunu, davacının başvurusunda kötü niyetli bulunduğunu, taraf markaları arasında iltibas olduğunu savunmuştur.
Davalı … …. Par. End. A.Ş. vekili, dava konusu markanın müvekkilinin “…” ibareli markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, davacının kötüniyetli bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “…” ibaresinin, ortalama tüketici kitlesi tarafından anlamının bilinmesinin kendilerinden beklenemeyeceği, bu nedenle markanın ayırt edicilik gücüne olumsuz etkisinin söz konusu olmayacağı, başvurunun reddine dair … … kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 30.10.2013 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.