Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/1046 E. 2014/3505 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1046
KARAR NO : 2014/3505
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/11/2011 gün ve 2011/41-2011/386 sayılı kararı onayan Daire’nin 08/10/2013 gün ve 2012/2797-2013/17885 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, helva, lokum ve benzeri emtiada kullanılmak üzere 1973/90912 sayı ile “…” markasının kardeş olan davacı, davalı şahıslar ve dava dışı diğer kardeşleri adına müşterek marka olarak tescil edildiğini, müşterek markanın sahipleri olan üç kardeşin müşterek markanın adlarına tescilinden bir süre sonra yaklaşık 30 yıl önce işlerini ayırdıklarını ve müvekkillerden …’ın bir tarafta, diğer kardeşlerin bir tarafta kalarak faaliyetlerini sürdürdüklerini, markanın tanınmış hale geldiğini, ancak davalı tarafın nazar boncuğu ve farklı logolarla markayı kullanarak tanınmış markanın müşterek kullanımına tecavüz ettiğini, davalıların bu eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, davalıların “…” ve “…” gazetelerinin 16.01.2011 tarihinde pazar günü yayınlanan nüshalarında çok dikkat çekici şekilde çok büyük … “29 yıl önce kardeşlerden biri ayrılmıştır” logosunun içinde “… … olan ürünlerini” belirtmek suretiyle müvekkilinin müşterek marka hakkından faydalanma hakkına tecavüz eder şekilde ilan verdiklerini, hatta televizyonlara da taşındığını, bu durumun müvekkilinin maddi ve manevi zarar görmesine neden olduğunu ileri sürerek, davalıların müşterek marka kullanımına aykırı olarak tüketiciler nezdinde tereddüt ve karışıklıklar yaratan ilan ve duyuruların durdurulmasına, muarazanın giderilmesine, haksız rekabetin men’ine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara, bir marka hakkı sahibinin, markasını esaslı unsurlarını değiştirmeden ve küçük değişikliklerle kullanma hakkını marka hakkının bir sonucu olduğu, davacının da aynen davalı gibi “…” markasını çeşitli değişikliklerle ve ilavelerle kullanageldiği, böylelikle davalı yanın bu eyleminin davacıların müşterek marka hakkına tecavüz ya da hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacağı; gazetelerdeki ilan hakkında ise, reklamın davacı taraftan açıkça söz etmediği, davacının varlığını bilenlerin,
dolaylı olarak davacıyı hatırlayacakları, ancak bu kişilerin de davacının ürünlerinin “bildikleri” kalitesi hakkında herhangi bir olumsuz imaj sahibi olmayacakları, ilanın karışıklığı önlemek amacıyla yapıldığını düşünecekleri, bugüne kadar tarafların kısmen sessiz kalmak suretiyle ortak kullanım prensiplerine uydukları, ancak bir noktadan sonra taraflar arasında marka üzerindeki ortaklığın fiilen bittiğinin anlaşıldığı, davalının bu ilanla amacının bu ortaklığı bitirmek ve bu amaçla yumuşak bir geçiş yapmak olduğu, davacının ise ortaklığın bitmesine mani olmak istediği, davalıların davaya konu eylemlerinin davacıların müşterek marka hakkından kaynaklanan marka kullanım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair tesis edilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 25/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.