Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10378 E. 2015/7195 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10378
KARAR NO : 2015/7195
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2014 tarih ve 2006/360-2014/71 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile asıl davada davalılar …. vekili ve … vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/05/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı … vekili Av. …., asıl davada davalılardan … vekili Av. …., asıl davada davalılardan Türkiye … vekili Av. …. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada, davalı ….’in müvekkili kurumda izleyici ve hakem ücretlerinin ödenmesi ile ilgili işlemlerden sorumlu uzman yardımcısı olarak çalıştığını, müvekkiline ait davalı …. …..ve …… nezdinde bulunan hesaplardan, dava dışı … ve …’a ait …. …. hesaplarına toplam 390.931,11 TL’nin aktardığını, davalı …’ın sahte evrak düzenlemek ve kamu kurumunu dolandırmak suçundan yargılandığını, birleşen davada ise anılan davalının müvekkilinin hesaplarından dava dışı…’ye olan şahsi borçlarını ödemek amacıyla adı geçen kişinin … …’nde bulunan hesabına havaleler yapıp, toplam 35.600 TL ödeme gerçekleştirdiğini ileri sürerek, asıl davada 390.931,11 TL asıl alacağın davalı …’dan, 200.223 TL asıl alacağın davalı …’den, 122.142 TL asıl alacağın davalı ….’den, işlemiş faizleri ve asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı … ile birlikte müteselsilen tahsilini, birleşen davada ise 35.600 TL’nin 24.07.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilleri, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosyaya sunulan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı …’ın davacı kurum hesaplarından, annesi … ve oğlu …’a ve mobilya ve dekorasyon işleriyle uğraşan dava dışı ….’ye, kendileri ile hakem izleyici sözleşmesi düzenlenmiş gibi para aktardığı, davalı …’ın bu nedenle yargılanıp kamu kurumu dolandırma suçundan mahkum edildiği, davacı kurumun ise 2000-2005 yıllarında her ay sonunda gönderilen hesap ekstrelerine yasal sürelerinde itiraz etmediği gibi davaya konu usulsüz ödemeleri “…” ve “…” ismi ile kanuni defterlere kaydettiği, “Olur Formlarında” isimleri yazılı gerçek havale lehtarları ile sonradan isim ve unvanları değiştirilen usulsüz ödemelere konu kişi isimlerinin karşılaştırılmadığı, bu nedenle davacının olayda % 85 oranında kusurlu bulunduğu, davalı bankaların ise havale talimatlarındaki isim ve hesap numarası ile havale yapılacak hesaba ait isim, soyadı ve hesap numarasını karşılaştırmayıp, herhangi bir uyuşmazlıkta havale amirinden yazılı teyit almak yükümlülüğüne aykırı davrandığı, talimatlardaki kurum yetkililerine ait imzaların iğfal kabiliyetinin bulunduğu, bu nedenle her iki bankanın da olayda % 15 oranında kusurlu olduğu, davalı bankaların davalı … ile işbirliği içeresinde çalıştıkları kanıtlanmadığından, her bir bankanın sorumluluğunun kusur oranına göre olacağı gerekçesiyle asıl davada davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı bankalar aleyhine açılan davaların kısmen kabulüne, 390.931,11 TL’nin davalı …. 67.839,04 TL’sinden, davalı … 22.166,47 TL’sinden ve bu miktarlara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek koşulu ile davalılardan müteselsilen tahsiline, birleşen davada 35.600 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile asıl davada davalılar …. vekili ve … Vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm ve asıl davada davalılar …. vekili ile … vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, mahkemece davalı bankaların sorumlu oldukları meblağın tespiti için görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, davalı …’nin (30.033,45) TL asıl alacak (37.805,59) TL işlemiş faiz olmak üzere toplam (67.839,04) TL’den, davalı ….’nin ise (18.321,30) TL asıl alacak (3.845,17) TL işlemiş faiz olmak üzere toplam (22.166,47) TL’den sorumlu bulundukları belirtildiği halde, mahkemece davalı …’den (67.839,04) TL’nin, davalı….’den (22.166,47) TL’nin, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi, dolayısıyla anılan davalılar aleyhine faiz alacağına tekrar faiz yürütülecek şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yine mahkemece asıl davada davalı bankalar yararına hükmedilen vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalılara verilmesi gerekirken, tekrar davacıya verilmesi de doğru değildir.
Ancak yapılan tüm bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, asıl davada davalılar …. vekili ile … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve asıl davada davalılar …. vekili ile … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar …. vekili ile … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkemece kurulan hüküm fıkrasının 1. bendinin 5. satırında yer alan “bu miktarlara” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, “anılan miktarların davalı …. yönünden 30.033,45 TL’lik, davalı … yönünden 18.321,30 TL’lik asıl alacak kısımlarına” ibarelerinin, yine yerel mahkeme kararının 1/c bendinin 4. satırında yer alan “davacıya” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, “anılan davalı bankalara” ibarelerinin eklenmesine, yerel mahkeme kararının HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar … ve …’ye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 27,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Türkiye …’ye iadesine, 28/05/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

– KARŞIOY –

Davacının bankadaki hesabında bulunan parasının çalışanı tarafından yakınlarının hesaplarına aktarıldığı tartışmasızdır.
Davacının iyi çalışan seçmemesi ve uzun süre belgelerdeki para aktarımının devam etmesi karşısında kusurlu ise de davalı bankanın güven kurumu olması, imzaları değerlendirme zorunluluğunun bulunması karşısında davacıya göre daha ağır kusurlu olacağı görüşünde olmam nedeniyle çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.