Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10375 E. 2014/18176 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10375
KARAR NO : 2014/18176
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2014
NUMARASI : 2013/115-2014/13

Taraflar arasında görülen davada Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/01/2014 tarih ve 2013/115-2014/13 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ve dahili davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Bahçelievler İlköğretim Okulu Okul Aile Birliğinin 20.10.2012 tarihli Genel Kurul toplantısında yeni yönetimin belirlendiğini, Milli Eğitim Bakanlığı’nca çıkartılan yeni yönetmeliğin 18. maddesi uyarınca aynı kampüsteki okulların tahsilat ve harcamalarında okul aile birliğinin görevlendirilerek paranın tek elden toplanmasının sağlanıldığını, bu nedenle müvekkillerince aynı kampüs içinde yer alan Bahçelievler Ana Okulu, İlkokulu ve Orta Okulu’na ait hesapların birleştirilip tek hesapta toplanmak istenildiğini, ancak davalı bankanın ilgili yönetmeliğin Ana Okulu’nu kapsamadığı gerekçesiyle bu hesaptaki parayı müvekkiline ödemediğini ileri sürerek davalı bankanın Pozcu şubesinde yer alan Bahçelievler Ana Okulu’na ait hesaptaki parayı çekme hususunda müvekkilinin yetkili olduğunun tespiti ile bahsi geçen hesaptaki paranın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türkiye…. Bankası A.Ş. vekili, müvekkilinin Pozcu Şubesi’nde Bahçelievler İlköğretim Okulu Ana Sınıfı adına açılmış bir hesabın bulunduğunu, bu hesaptaki paranın kullanımı konusunda davacılar ile B.. M.. arasında ihtilaf bulunduğunu, ancak tarafların aralarındaki ihtilafı çözüme kavuşturamadıklarını, müvekkil bankanın iyi niyetli olarak ve dava konusu hesap üzerinde gerçek hak sahibinin tasarrufta bulunmasını sağlamak amacıyla haraket ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı vekili, Mersin İ.. M..’nün tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu nedenle; açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, tüzel kişiliği bulunmayan Okul Aile Birliklerinin yasal temsilcisinin Milli Eğitim Bakanlığı olması sebebiyle davacının taraf ehliyetinin de bulunmadığını, mahkemenin açılan dava yönünden görevsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 9.2.2012 tarih 28199 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin 16. ve 18. maddeleri hükümleri uyarınca davacının Bahçelievler İlköğretim Okulu Ana Sınıfı adına davalı bankanın Pozcu Şubesi’nde açılan hesaptaki para üzerinde tasarrufta bulunmaya yetkili olduğu gerekçesiyle Türkiye….Bankası Pozcu Şubesi nezdinde açılmış bulunan 6606-0323418 nolu Bahçelievler İlköğretim Okulu Ana sınıfı adına hesaptan davacının para çekme hususunda yetkili olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ve dahili davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, Bahçelievler Ana Okulu adına davalı bankanın Pozcu Şubesi’nde açılan hesap üzerinde davacının tasarruf yetkisinin bulunduğunun tespiti ile hesaptaki paranın davacıya ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK’nın 114. maddesi uyarınca taraf ve dava ehliyeti dava şartı niteliğinde olup hakim tarafından resen gözetilmesi gereken hususlardandır. Somut olayda; uyuşmazlığın Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin uygulanmasından kaynaklı olduğu anlaşılmakta olup bu yönetmeliğin 28/3. maddesinde “Sözleşmenin uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek hukuki ihtilafların çözümü için kanuni yollara başvurulmak üzere okul yönetimince ilgili mülki idare amirine durum bildirilir.” hükmü yer almaktadır. Mahkemece bahsi geçen yönetmelik hükmünün davacının taraf ve dava ehliyeti yönünden somut olaya uygulanırlığı değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre de; mahkemece yapılan yargılama sırasında Mersin Valiliği İ.. M.. davaya dahil edilerek yargılama sonucunda dahili davalı yönünden de hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. 6100 Sayılı HMK’da dahili davalı başlığı altında bir müessese düzenlenmemiş, zorunlu dava arkadaşlığı dışında mevcut davaya başkasının ithaline imkan tanınmamıştır. Dava dosyası içerisinde yer alan B.. M.. adına okul müdürünce imzalı 5.12.2012 tarihli belgeden uyuşmazlık konusu hesap nedeniyle okul idaresi ve davacı arasında bir ihtilafın bulunmadığı, davada davalı bankaya husumet yöneltilmesinin yeterli olduğu gözetilmeksizin dahili davalı hakkında sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalı ve dahili davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve dahili davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı ve dahili davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ve dahili davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.