Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10083 E. 2014/19982 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10083
KARAR NO : 2014/19982
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/11/2013 tarih ve 2009/486-2013/494 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili aleyhine …1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6081 Esas sayılı dosyasında davalı … tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibe konu 60.000 TL tutarlı senet dolayısıyla müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını, zira senedin alacaklısı olan davalı şirketle hiçbir ticari ilişkinin olmadığını, diğer davalının ise müvekkili şirketin eski ortaklarından olduğunu, ancak şirketin devri ile ilgili de herhangi bir alacak verecek ilişkisi kalmadığını, söz konusu senedin muvazaalı olarak düzenlendiğini ileri sürerek başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilinini davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin davacı şirketin ortağı iken hissesini şu an aynı şirketin sahibi olan …’a takip konusu senet karşılığında devrettiğini, söz konusu şirketin devir işlemleri gerçekleştikten sonra müvekkilinin senet karşılığı alacağını alamadığı için …1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6081 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, akabinde 18/02/2010 tarihinde ilgili şirketin adresinde yapılan haciz esnasında davacı taraf için İcra Müdürlüğünün hesap özetindeki 80.070,60 TL borcun tamamını 22/03/2010 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, yine borçlu şirket yetkilisinin borcun tamamını kabulünden sonra ödeme şartını ihlal etmesinden ötürü …İcra Mahkemesi’nde 2010/578 Esas sayılı dosyası ile şikayet edildiğini, davacı borçlunun kendi el yazısı ile haciz tutanağındaki çıkarılan borca ilişkin hesap özetinin altını tamamını kabul etmek suretiyle “okudum” yazarak imza ettiğini,davacı/borçlunun tam kabulünü ve borcu ikrarını içerir resmi belgenin (Haciz Tutanağı) davayı sona erdiren bir hukuki bir işlem olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı …’ın bir dönem davacı şirketin ortağı iken hissesini …’a bir miktar para ve senet karşılığında devrettiği, söz konusu şirketin devir işlemleri gerçekleştikten sonra davalının senet karşılığı alacağını alamadığı için …1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6081 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başvurduğu, akabinde 18/02/2010 tarihinde ilgili şirketin adresinde yapılan haciz esnasında davacı şirket temsilcisi tarafından İcra Müdürlüğü’nün hesap özetindeki 80.070,60 TL borcun tamamını 22/03/2010 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, her ne kadar davacının davalı taraf ile arasında hiçbir borç ve alacak ilişkisi olmadığını ve haciz baskısı altında taahhütte bulunulduğunu idde etmişse de ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın iddialarını ıspatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.