Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/10039 E. 2014/19240 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10039
KARAR NO : 2014/19240
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2014 tarih ve 2013/161-2014/29 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “… toptan fiyatına perakende satış+şekil” ibare ve biçimli 35.sınıftaki “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi” hizmetlerini içeren, 30.09.2003/26044; “… toptan fiyatına perakende satış+şekil” ibare ve biçimli 9.sınıftaki “elektronik ve manyetik kartlar ürünleri içeren, 30.03.2007/16670 ve “… toptan fiyatına perakende satış+şekil” ibare ve biçimli 35.sınıftaki mağaza ve mağazalar zincirinin kurulması, yönetimi ve organizasyonu ile ilgili danışmanlık” hizmetlerini içeren 03.10.1997/187590 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin 17.01.2011 tarihinde kötüniyetli şekilde; görsel, anlamsal, biçimsel ve telaffuz ve umumî intiba olarak müvekkilinin tescilli ticaret unvanı ve tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturup haksız rekabet yaratacak, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyecek biçimde “… ekspres toptan fiyatına satış+ŞEKİL” ibareli, 35/6.sınıftaki, “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetlerini (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) ” ibarelerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilân olunduğunu, bunun üzerine başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından 2013/M-2623 sayılı kararla reddedildiğini ileri sürerek, kurum kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı olmadığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurların … ve … ibareleri olduğunu, “toptan fiyatına perakende satış” ve “toptan fiyatına satış” ibarelerinin ayırt edici özelliğinin bulunmadığını, bu nedenle ortalama düzeydeki tüketicilerin, davacı markalarıyla başvuru konusu etikleri işareti karıştırmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini karar istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre,davalının başvuru konusu işaretinin davacının tescilli markası ile kapsamlarının aynı türden hizmetleri içerdiği, ancak davacının markasının asıl ve ayırt edici unsurunun “… ” ibaresi davalı markasının asıl ve ayırt edici unsurunun ise “…” ibaresi olduğu, markada ve başvuruda yer alan “toptan fiyatına perakende satış” ve “toptan fiyatına satış” ibarelerinin ayırt edici özelliğinin bulunmadığı ve herkesin kullanımına açık, jenerik ifadeler olduğu, bu haliyle başvuru konusu işaretin sescil, görsel ve anlamsal olarak davacının markalarıyla iltibas yaratabilecek derecede benzer bulunmadığı, ayrıca başvuru konusu işaretin davalının önceki markasının serisi mahiyetinde olduğu, zira davalının önceki tarihli markalarının “… ekspres toptan fiyatına perakende satış+şekil” ve “… ekspres toptan fiyatına satış+şekil” ibare ve biçimli oldukları, son başvurunun önceki markaların kapsamında olan yargılama konusu 35.sınıftaki hizmetleri aynen içerdiği, eskiden beri fiilen kullanıldığı, bu haliyle kurum kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.