Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/9401 E. 2014/1319 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9401
KARAR NO : 2014/1319
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.02.2012 tarih ve 2011/103-2012/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 17.220 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı …’ün yurt dışında kurduğu … GmbH ve … AG isimli şirketler vasıtasıyla istenildiği an geri ödeneceği ve karşılığında yüksek faiz verileceği garantileriyle bu ülkelerde çalışan kişilerden para topladığını, müvekkilinden de aynı şekilde 03.07.1999 tarihli tahsilat makbuzu ile 10.000.00 DM’nin tahsil edildiğini, karşılığında 01.09.1999 tarihli … Ortaklık Sözleşmesi adlı belgenin verildiğini, müvekkilince talep edilmesine rağmen parasının iade edilmediğini, davalıların fiillerinin TTK, SPK, BK ve Bankalar Kanunu’na aykırı bulunduğunu, davalılardan … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile yapılan yargılama sonunda verilen … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.11.2006 gün ve 2002/614- 359 E.K. sayılı kararı ile, davalı sanığın yönetiminde olan … GmbH, … A.G. ve … Holding A.Ş. aracılığıyla üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin tespit edildiğini, ancak, Yargıtay aşamasında ceza zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verildiğini, dava dışı … GmbH ve … A.G.’nin tüzel kişiliklerinin sona ermesi ve ticaret sicilinden kayıtlarının terkin edilmesi nedeni ile anılan şirketlere karşı dava açma imkanının bulunmaması nedeniyle müvekkilinin zararından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalıların sorumluluklarının bulunduğunun tespitini, müvekkili ile davalılar arasında TTK , BK, SPK ve sair mevzuata aykırı olarak kurulan ilişkinin hükümsüzlüğünü, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinden tahsil edilen 5.112,92 € (10.733.55 TL)’nun, tahsil tarihi itibariyle 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacının dava dışı … Gmbh ve … A.G’ye sessiz ortak olduğunu ve bu şirkete para verdiğini, davacı ile davalılar arasında ticari ya da hukuki ilişki bulunmadığından davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkillerinin davacıdan para almadığını, anılan şirketin yasalara uygun bir şekilde müvekkili şirkete katıldığını ve halen ortak durumunda bulunduğunu, ortakların şahsi işlemleri ile ilgili şirketin ya da diğer ortakların sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, aksi düşünülse bile dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının dava dışı şirkete para yatırıp yatırmadığının kesin olarak bilinmediğini, alacağın varlığının ispatının gerektiğini, müvekkillerinden … ile davacı arasında bir akit ya da para alışverişinin sözkonusu olmadığını, anılan müvekkilinin dava dışı … GmbH’nin kurucusu ve tek yetkilisi olduğunu, yurtdışında kurulan iki şirketin yasaya uygun olarak davalı …Ş’ye ortak olduklarını, yurtdışı şirketlere kar ve zarara ortak olunmak kaydı ile para yatırıldığını, Alman Ticaret kanununa göre yabancı şirketlerle sessiz ortaklık kurulduğunu savunarak, davanın reddi talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunmalar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın dava dışı … International Marketing and Trading A.G’ye sessiz ortak olduğu ve ortaklık sözleşmesi kapsamında bu şirkete 10.000.00 DM para yatırdığı, paranın holdingin yapılan sermaye artırımında kullanılmak suretiyle ve nakit olarak holdinge verildiği veya doğrudan banka hesapları aracılığıyla da transfer yapılarak gelen paraların sessiz ortaklardan sağlanan paralardan karşılandığı, organizasyonun çatısının davalı …Ş.’de bulunduğu, yabancı şirketlerin bankada bulunan hesaplarına transferler yapılarak bilahare büyük oranda sessiz ortaklara geri dönüşün engellenmesi amacıyla holding iştiraki bulunmayan şirketlere kaynak sağlandığı, bu durumun 1997-1998-1999-2000 yıllarında devam ettiği, şirketlerin kuruluş amacının vatandaşların parasını ele geçirmek olduğu, davalı …’ün bu eylemlerinden, gerek haksız fiilinden, gerekse organizasyonun çatısı olarak ifade edilen holding yönetim kurulu başkanı olarak sorumlu bulunduğu, dava dışı … International A.G ile, davalı şirket arasında organik ve hukuki bir bağ olduğu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak bu iki şirketin tek bir şirket olarak değerlendirilmesinin gerektiği, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan davalı …’ün davacının zararından TTK’nın 336. maddesi hükümlerince kendi malvarlığı ile sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 5.112,92 € alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek Euro faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 549,80 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.