Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/935 E. 2013/2192 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/935
KARAR NO : 2013/2192
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/08/2012 tarih ve 2012/165-2012/165 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, borçlu …’in müvekkili bankadan kullandığı kredi için düzenlenen sözleşmeye diğer borçluların da müteselsil kefil sıfatı ile imza attıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname gönderildiğini, buna rağmen ödenmeyen 212.372,73 TL alacaklarının teminat altına alınması için borçluların malları ile hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dilekçeye eklenen belgelerden alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hakkında yeterli kanaatin oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nın 258/I hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın …’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukuki himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu ve MK’nun …’nci maddesindeki sınırlamaların aşılıp aşılmadığı İİK’nın 264’üncü maddesi çerçevesinde yapılacak incelemede ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır. Ayrıca kat ihtarnamesi İİK’nun 68/b ve 150/ı maddelerinde sayılan belgelerden kabul edilmektedir.
Somut olayda, genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarı ihtiyati haciz talebi ile birlikte dosyaya ibraz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu kredi sözleşmesinin 52’inci maddesinde “…. müşterinin bu sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken anapara, faiz, komisyon, masraf ve mali yükümlülükler ile diğer ödemelerin süresinde ödenmemesi, sözleşmede yer alan ve müşteri tarafından kabul, beyan veya taahhüt edilerek yerine getirilmesi üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ya da sözleşmeye aykırı hareket edilmesi, müşteri tarafından verilen Kredi Talepnamesinde veya Yatırım Planında ya da Teşvik Belgesinde belirtilen hususlara aykırı hareket edilmesi hallerinde borçlar muacceliyet kazanacaktır” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm uyarınca Banka tarafından hesabın kat’ına dair ihtarnameler borçlulara gönderilmiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde ihtiyati haciz talebi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen banka yararına BOZULMASINA, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.