Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/9141 E. 2014/55 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9141
KARAR NO : 2014/55
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/01/2013 tarih ve 2012/62-2013/45 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı …Ş. vekili ve fer’i müdahil … vekili tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 27.09.1999 tarihinde kendi tasarruflarını değerlendirmek için….Ticaret ve Kredi Bankası… Şubesi’ne gittiğini ve hesap açtırmak istediğini söylediğini, banka çalışanlarının yanlış ve kusurlu yönlendirmeleri ile kağıt üzerinde parasını… bankasına gönderdiğini, daha sonra müvekkilinin televizyon ve yazılı basının aracılığı ile …. Ticaret ve Kredi Bankası’na BK’nın 99/13765 sayılı kararı ile el konulduğunu öğrendiğini, parasını almaya giden müvekkilinin parasının …. Bankası’ndaymış gibi işlem gördüğünü öğrendiğini,… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/231 E. sayılı dosyasındaki davanın reddedildiğini beyanla, 8.800 TL’nin 27.09.1999 tarihinden 22.12.1999 tarihe kadar %91 faizi ile bu tarihten sonra ise değişen oranlarda kısa vadeli kredilere uygulanan avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımı, kesin hüküm, husumetten ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yetki, zamanaşımı, kesin hüküm ve husumet itirazlarının reddi gerektiği, … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.11.2005 tarihli karar ile davalı bankanın külli halefi, … A.Ş.’nin ve ….’in yöneticisi olan…. …. hakkında… hesapları üzerinden banka vasıta kılınmak sureti ile dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu ve hüküm Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 19.10.2006 gün ve 1600-16357 sayılı kararı ile onanmak sureti ile kesinleştiği, kararın gerekçesinde davalı ….. ve … A.Ş.’nin bir kısım yöneticilerinin … A.Ş. aracılığı ile… hesabı açtıran 4204 kişiyi bankayı vasıta kılmak sureti ile dolandırdıkları, bu suretle topladıkları paraları …. Holding bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı,… bankasının paravan bir şirket olarak davalı …..r tarafından yakınlarına kurdurulduğu açıklandığı, bu durumda, 818 sayılı BK’nın 53. maddesi gereğince; ceza mahkemesinin vakıa tespiti mahkemeleri için bağlayıcı olduğu, davalı banka yöneticilerinin bankayı aracı kılmak sureti ile davacıya dolandırdıklarının ve oluşan zarardan bankanın sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 8.800 TL’nin 27.09.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı …Ş. vekili ve fer’i müdahil … vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalının sorumluluğunun BK’nın 41, 55 ve TTK’nın 336’ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacı zararının …. bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı banka ve fer’i müdahil …’nin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu hesabın açılmasını teşvik eden … A.Ş.’nin 22.12.1999 tarihinde …’ye devir olunduğu, 26.01.2001 tarihinde ise … A.Ş. ile devren birleştirildiği, yine …. ile … A.Ş. (sonraki unvanı….) arasında yapılan 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi ile külli halefiyet prensipleri çerçevesinde bu banka ile birleştirildiği, anılan sözleşmenin 6.13 maddesi uyarınca bankanın devir tarihinden önceki döneme ait olması kaydıyla, devir alan bankanın maruz kalabileceği her türlü taleplerden doğacak tüm yükümlülükten ve bunlara ilişkin olarak mahkemelere intikal etmiş bulunan dava, takip ve benzer işlemlerin sonuçlarından …’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, davacı alacağının, esasen fona devredilen … A.Ş.’nin işlemi olduğu, somut uyuşmazlık itibariyle davalı bankanın 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf bulunduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … ve fer’i müdahil … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden çıkarılarak yerine ”davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvuru harcı ve 130,70 TL peşin harcın talep halinde davacıya iadesine,” ibaresinin eklenmesine, 5. bentte yer alan “Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 130,70 TL peşin harç ” ibaresinin çıkarılması ve “…toplam 641, 85 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “toplam 490,00 TL” ibaresinin konulması ile kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fer’i müdahil … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.