Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/8714 E. 2013/22954 K. 16.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8714
KARAR NO : 2013/22954
KARAR TARİHİ : 16.12.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31.01.2013 tarih ve 2012/1-2013/7 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka nezdinde 46337636 ve 46342642 hesap numaraları ile iki adet hesap açtığını, vadesi geldiğinde banka şubesine giderek hesaplarını yenileme faizlerini almak gibi normal bankacılık işlemlerini yapmakta iken 05.06.2003 tarihinde 46337636 nolu hesaptaki 6.611,97 TL ve 23.06.2003 tarihinde de 46342642 numaralı hesaptaki 34.987,28 TL’sini yeniden bir aylık vadeli işleme tabi tuttuğunu, ancak vade sonunda birikimlerini almak veya yeniden bir aylık hesap işlemine tabi tutmak istediğinde banka yetkilileri tarafından TMSF’ye el konulduğunun, paranın sigorta kapsamı dışında olduğunun belirtildiğini ve ödeme yapılmadığını, müvekkilinin talimatı olmaksızın paraların Off Shore hesabına yatırıldığının anlaşıldığını ileri sürerek, toplam 40.599,25 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Müflis T.İmar Bankası T.A.Ş iflas idaresi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Türkiye İmar Bankası T.A.Ş’nin bankacılık işlemlerini yapmak, mevduat kabul etme izninin 04.07.2003 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak kaldırıldığı, yönetim ve denetiminin TMSF’ye intikal ettiği, TMSF tarafından açılan dava sonunda, davalının İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/132 Esas sayılı dosyasından iflasına karar verildiği, iflas kararının ilanlarının yapıldığı ve 20.04.2006 tarihinde kesinleştiği, davacının davalı Bankanın iflas ettiğini bildiği ve 22.03.2007 tarihli dilekçesi ile alacak kayıt talebinde bulunduğunun anlaşıldığı, 15.10.2008 tarihinde davacının kayıt kabul talebinin reddedilmesine rağmen, davanın 02.01.2012 tarihinde İİK’nın 235. maddesinde öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle, davalı aleyhine açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davacının sıra cetveline kaydedilmesi için yaptığı müracaatına kararın kendisine tebliği için gerekli giderleri eklememiş olmasına ve bu nedenle kendisine tebligat yapılmamış olup sürenin sıra cetvelinin ilanından itibaren başlamış olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.