Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/8562 E. 2013/22809 K. 13.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8562
KARAR NO : 2013/22809
KARAR TARİHİ : 13.12.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.03.2013 tarih ve 2011/914-2013/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya poliçe tanzim ettiğini, prim borçlarının ödenmediğini, yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin 6762 Sayılı TTK’nun 1268. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, 1371. madde gereğince primlerin peşin ödenmesinin asıl olduğunu, bugüne kadar müvekkiline prim borcundan dolayı ihbarda bulunulmadığını, fesih hakkının kullanılmadığını savunarak, davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının prim borcuna ilişkin olarak 9 adet poliçe ibraz ettiği, poliçelerden birisinde sigorta ettirenin davalı olmadığı, yine bir kısım poliçelerin 6762 Sayılı TTK’nun 1268. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığı, diğer poliçelerde ise primin peşin ödemeli olduğunun düzenlendiği, poliçelerin davalıya teslim edilmesinin prim bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği, aksini davacının ispatlaması gerektiği, davacının buna ilişkin olarak delil ibraz etmediği, kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, mahkemece davalı tarafından ödendiği kabul edilen ve yine peşin ödemeli olupda zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle reddedilen poliçeler yönünden, davacının ödendiği halde prim alacağı için kötü niyetle icra takibinde bulunduğu kabul edilerek, İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu tazminat şartlarının oluşmadığından bahisle, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yaranına BOZULMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.