Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/8353 E. 2013/22669 K. 11.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8353
KARAR NO : 2013/22669
KARAR TARİHİ : 11.12.2013

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Darende Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/02/2012 tarih ve 2011/11-2012/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı asil tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, acente aracılığı ile yaptırılan sigorta poliçe pirimleri karşılğı bono verildiğini, sigorta acenteliğinin fesh edildiğini primlerin acenteye ödenmemesine dair Güneş Sigorta’dan yazı geldiğini ileri sürerek 2.150,00 TL”lık bononun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından düzenlenen 15/09/2009 tarihli 2.151 TL tutarlı senedin, sebebinden mücerret bir borç ikrarı niteliğinde olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 690. maddesine göre senedin (bononun) iptal ile ilgili Türk Ticaret Kanunu’nun 669-677 maddelerinin uygulanacağı bir senedin iptal edilebilmesi için senedin kimin elinde olduğunun bilinmemesi, iptal talebinde bulunan şahsın buna hakkının olması, iptal talebinde bulunanın senedin zilyeti olduğuna dair deliller sunması gerektiği, 15/09/2009 tarihli senedi Malatya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/6240 sayılı icra dosyasıyla takibe konulduğu, senedin kimin elinde olduğunun bilindiği, bu nedenle senedin iptali şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı asil temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı asilin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, kambiyo senedi (bono) nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Dava dilekçesinde davalı olarak “Güneş Sigorta A.Ş Doğu Anadolu Şube Müdürlüğü Darende temsilcisi …” gösterilmiştir. Bu durumda temyize konu davanın davalısı Güneş Sigorta A.Ş. olup, Darende temsilcisi … temsilci sıfatıyla taraf gösterilmiştir. Davaya konu bonoda ise lehdar …’dır. Bu sebeple menfi tespit davasının bono lehdarı olan …’a karşı açılması gerekir. Hikmet aleyhine açılmayan davada davalı … bakımından davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken esas yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, dava reddedilmiş olmakla, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan anılan hususun neticeye müessir bulunmadığı anlaşılmış, sonucu itibariyle doğru kararın HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı asilin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.