Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/7935 E. 2013/12405 K. 13.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7935
KARAR NO : 2013/12405
KARAR TARİHİ : 13.06.2013

MAHKEMESİ : … 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/03/2011 gün ve 2008/101-2011/75 sayılı kararı bozan Daire’nin 21.01.2013 gün ve 2012/835-2013/1128 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar vekili, davalının … kod numaralı çelenk ve çelenk içinde P harfini içeren şekil ile şeklin altında “…” ibaresini 18,25,26 ve 35. sınıflarda tescil ettirdiğini, ancak palaska kelimesinin, askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura ve bunun gibi silah koymak için yerleri bulunan genellikle köseleden yapılmış kayış anlamına geldiğini, 556 sayılı KHK’nin 7/c maddesi gereğince tescil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli… kod numaralı markanın hükümsüzlüğünü, ıslah dilekçesi ile davalı adına tescilli 2… kod numaralı 25. sınıfta “… + şekil” ibareli, … kod numaralı 18, 26, ve 35. sınıflarda “… +… + şekil” ibareli ve … kod numaralı 18, 25, 26. sınıflarda “… +şekil” ibareli tescilli markaların da hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı adına tescilli … (… ) kod numaralı markanın 1999 yılında tescil edildiği ve 556 sayılı KHK’nin 42/1-a maddesinde belirtilen 5 yıllık süre içerisinde hükümsüzlük davasının açılmamış olduğu, diğer markaların bütünsel olarak değerlendirilmesinde “… ” ibaresinin ayırt edici unsur olarak kullanılmadığı, ayırt edici unsurun “… ” ibaresi ve çelenk şeklinin olduğu, 556 sayılı KHK’nin 42. ve 7. maddelerindeki hükümsüzlük koşullarının geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 21.01.2013 günlü ilamında açıklanan nedenlerle davacılar yararına bozulmuştur.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.