Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/7151 E. 2013/10036 K. 15.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7151
KARAR NO : 2013/10036
KARAR TARİHİ : 15.05.2013

MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.03.2012 tarih ve 2011/160-2012/89 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili asıl ve birleşen davada, … plakalı aracın ZMSS poliçesinin priminin tahsil edilememesi sebebiyle davalı acente tarafından düzenlenmesinden beş gün sonra iptal edildiğini, davaya konu aracın karıştığı kaza sebebiyle davacı aleyhine açılan tazminat davasının kısmen kabulle sonuçlanmasıyla müvekkilinin ödeme yaptığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın, Sigorta Ücretinin Ödenmesi başlıklı C.1 maddesinin sigorta ücretinin tamamının sözleşme yapılır yapılmaz poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödeneceği hükmünü haiz olduğunu, davalı acentenin poliçeyi düzenledikten sonra prim bedelini tahsil edemediğinden poliçeyi iptal ettiğini, böylece yasaya, poliçe genel şartlarına aykırı davranan davalının davacı tarafından ödenen tazminattan sorumlu olduğunu ileri sürerek, davacı tarafından ödenen bedellerin rücuan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, ay sonu hesap kesimlerinde iptal edilmiş poliçelerin belli olduğunu, poliçenin primi ödenmeyince davacı şirketin onayı ile iptal edildiğini, poliçenin sigortalıya teslim edilmediğini, poliçenin bölge müdürlüğünün onayı olmadan iptalinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; poliçenin düzenlenmesi aşamasında tahakkuk eden primlerin tahsili konusunda, vekili olduğu sigorta şirketinin hak ve yükümlülüklerini korumak zorunda olan davalının prim tahsil etmeden yapmış olduğu poliçe nedeniyle davacının zarar gören 3. şahsa ödeme yapmasına sebep olduğu, bu nedenle davacının sebepsiz olarak ödeme yapmasında davalının sorumlu bulunduğu, davacının yaptığı ödemeyi sözleşme kapsamında davalıdan tahsile hakkının olduğu gerekçesiyle, asıl davada 75.850,95 TL’den 72.221,95 TL’nin 16/11/2011 tarihinden, 3.629,00 TL’nin 11/04/2011 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte, birleşen davada 10.005,00 TL’nin 05/08/2011 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, davalı acentenin prim tahsil etmeden düzenlediği ZMSS poliçesi nedeniyle davacının zarar gören üçüncü kişiye ödeme yapmasına sebep olduğu, bu suretle sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 91/2. maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin primler peşin ödenecektir. Davalı, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesine istinaden poliçe düzenlemiş, ardından poliçenin iptali yoluna gitmiş ve sigorta şirketini bu durumdan haberdar etmiştir. Bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davacı tarafından Ağustos ayı rejistro kayıtlarında poliçe 27.08.2009 tarihi itibariyle iptal gösterilmiştir. Davacı … şirketinin sigortalısına göndereceği ihtarname veya taahhütlü yazı ile primin ödenmesi için belirli bir süre verip, sürenin sonunda prim ödenmediğinde poliçenin iptal edileceğinin bildirilmesi ve iptalin Tramer kayıtlarına geçirilmesi gerekmektedir. Zira, poliçeyi elinde bulunduran sigortalı iptalden habersiz olduğu gibi, sigortalıya teslim edilen poliçenin şirket kayıtlarında iptale alınması zarar gören üçüncü şahıslara karşı ileri sürülemeyecektir. Tazminat talebine yol açan kaza, poliçe tanzimi ve iptal tarihlerinden 8 ayı aşkın bir süre sonra meydana gelmiştir. Bu süre zarfında yasal olarak poliçenin iptali gerçekleştirilmediğinden açılan dava sonunda poliçedeki teminat limitine göre ödeme yapmak durumunda kalınmıştır. Davalı acente primini tahsil etmeden poliçeyi teslim etmişse de, primin ödenmemesi nedeniyle iptal işlemini geciktirmeksizin sigorta şirketine bildirmiştir. Bu suretle, somut olayda acenteye yüklenebilecek bir kusur bulunmadığından yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.