YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6996
KARAR NO : 2013/20832
KARAR TARİHİ : 19.11.2013
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.11.2012 tarih ve 2011/23-2012/926 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin internet üzerinden kredi kartı ile ürün pazarladığını, müvekkiline internet üzerinden 28.03.2007 tarihinde 1.711,47 YTL tutarında sipariş verildiğini, onay ve provizyon işlemlerinin tamamlanmasından ve kredi kartı muhatabı banka tarafından onay işleminin tamamlanmasından sonra malların alıcısına teslim edildiğini, ancak davalı bankanın müvekkili hesabındaki paraya bloke koyduğunu ve geri çektiğini ileri sürerek, 1.711,47 YTL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 28.12.2006 tarih, 2009/4607 Esas 2010/10734 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının dayanmış olduğu Tüketici Kanunu hükümlerinin tüketiciler için geçerli olduğu, davacının tacir olması sebebiyle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sonuç bölümünü imzalaması halinde sözleşmenin tamamının onaylamış sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sahte kredi kartı kullanılması suretiyle yapılan işlemler nedeniyle üye işyerine davalı banka tarafından ödenmeyen alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında akdedilen Üye İşyeri Sözleşmesi’nin ”X-Sair Hususlar” başlıklı bölümü’nün 3. maddesinde, Banka tarafından Firma’ya ödenmiş olan satış belgesi tutarlarının, herhangi bir nedenle karşı bankadan veya kuruluştan vs. tahsil edilmemesi halinde Banka’nın ödenen bu tutarları Firma’dan faiziyle birlikte derhal talep etme hak ve yetkisine sahip olduğu düzenlenmiştir. Buna göre, mahkemece bu madde düzenlemesinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, kart sahibinin hesabından alınan paranın davalı Banka tarafından kart sahibinin bankasına iade edilip edilmediğine dair herhangi bir inceleme yapılmamış, bilirkişi raporunda bu konuda bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Dosya içerinde davalı Banka’nın 30.12.2008 havale tarihli dilekçesi ekinde üzerinde elle chargeback kaydı yazılı bir belge ibraz edilmiş ise de, bu belgenin ne anlama geldiği de anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece davaya konu harcama miktarının davalı Banka tarafından kart çıkaran bankaya geri ödenip ödenmediği, bu miktarın davalı banka uhdesinde kalıp kalmadığı hususları tereddüte mahal bırakmayacak şekilde araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.