Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/6552 E. 2013/10097 K. 16.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6552
KARAR NO : 2013/10097
KARAR TARİHİ : 16.05.2013

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.10.2011 gün ve 2011/44-2011/199 sayılı kararı onayan Daire’nin 11.02.2013 gün ve 2012/1761-2013/2197 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanının “EMSAN MUTFAK GEREÇLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ” olduğunu, “EMSAN” ibareli markaların gerçek hak sahibi olduğunu, TPE nezdinde EMSAN esas ve ayırt edici unsurlu markalarının tescil edildiğini, tanınmış marka düzeyine ulaştığını, davalı şirketin müvekkilinin markaları ile iltibasa yaratacak biçimde “EMSAŞ ELEKTRİK MALZEMELERİ SANAYİ TİCARET A.Ş.+ŞEKİL” ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, davalı başvurusunun reddi istemi ile yapılan itirazın önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2010/M-4693 sayılı kararla reddedildiğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE şirket vekilleri, açılın davanın haksız olduğunu, “EMSAŞ ELEKTRİK MALZEMELERİ SANAYİ TİCARET A.Ş.+ŞEKİL” ibareli başvuru ile davacıya ait “EMSAN” ibareli markaların düzenleme tarzı bakımından görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını, ilk bakışta ve derhâl işaret ve markaların farklılığının algılanabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ve davalı markalarındaki işaretlerin farklı olduğu, ürünlerin alıcısı ve hizmetlerin yararlanıcısı durumundaki kişilerin iki farklı marka karşısında bulunduklarını anlayabilecekleri, bu malları üreten veya hizmetleri sunan işletmeler arasında idarî-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu ve bu bağlamda davalının anılan ibareyi davacının vermiş olduğu bir lisansla kullandığı düşüncesine kapılmaları ihtimalinin bulunmadığı, davalı markasının iltibas oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 11.02.2013 günlü ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.