Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/6271 E. 2014/12771 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6271
KARAR NO : 2014/12771
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.11.2012 tarih ve 2008/249-2012/431 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01.07.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin İndigo Turizm Ltd. Şti’nin % 40 oranında hissedarı iken 18.11.2000 tarihli Hisse Devir Anlaşması ve ortaklıktan ayrılmanın mali şartlarının belirlendiği anlaşma ile anılan şirketteki hisselerini davalı … ve onun tarafından bildirilen kişilere devrettiğini, taraflar arasında imzalanan anlaşmanın …….. maddesinde, devir bedelinin 140.000 … Doları tutarındaki kısmının vadeli olarak ödenmesi konusunda mutabakata varıldığını ve bu amaçla davalı tarafından müvekkiline toplam … adet emre muharrer senet verileceğinin hükme bağlandığını, ancak sözleşmenin imzalanması ile senetlerin düzenlenmesi arasında müvekkili tarafından şirketten alınan malın bedelinin son senet bedelinden düşüldüğünü, bu nedenle 31.05.2002 vade tarihli senedin 50.000 … Doları üzerinden değil, 48.295 … Doları üzerinden düzenlendiğini, davalının bu senet bedelini ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının takibe vaki haksız itirazının iptali ile senet bedelinin 31.05.2002 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu bononun zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davacının söz konusu senede dayalı olarak davalıdan alacak talep etme hakkının bulunmadığını, davacının dayandığı sözleşmenin hiçbir yerinde 48.295 … Doları tutarında bir senetten bahsedilmediğini, bu durumda davacının dayandığı sözleşme uyarınca yazılı miktarda bir senet düzenlenmediğini, müvekkili ile davacı arasında davacının ileri sürdüğü şekilde 1.705 … Dolarlık bir alışverişin hiçbir zaman meydana gelmediğini savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında başkaca bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından dava konusu bononun taraflar arasındaki hisse devir anlaşması nedeniyle tanzim edildiği, söz konusu bononun teminat senedi olmadığının hükmen de sabit bulunduğu, davacı tarafın anlaşmadan sonra aldığı ürün bedelini alacağından mahsup ederek bono meblağını doldurması ve takibe koymuş olmasının aleyhine sonuç doğurmayacağı, bu durumda davalı tarafın sözleşmede belirlenen ve dava konusu bonoya bağlanan davacı alacağının ödendiğini ispatlaması gerektiği, buna dair yazılı bir delil getirilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının takibe vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 48.295 … Doları asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin isteğin reddine ve hükmedilen asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
…-Ancak, mahkemece yabancı para borcunun tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali sonucu somut olayda koşulları oluşan icra inkar tazminatına karar verilmesi yerinde ise de İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin … numaralı bendine göre alacağın, yabancı para cinsinden olması halinde hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, bu takibe yapılacak itiraz halinde takibe konu borç yabancı para borcu olsa bile hüküm altına alınacak icra inkar tazminatının TL cinsinden hükmedilmesi gerektiğinden mahkemece, yabancı para üzerinden kabul edilen asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının % 40’ının belirtilmesi suretiyle icra inkar tazminatının doğrudan TL olarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi suretiyle doğrudan yabancı para üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının … numaralı bendinde geçen “Hükmedilen asıl alacağın % 40’ı oranında” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 48.295 … Dolarının takip tarihindeki karşılığı olan 59.045,46 TL’nin % 40’ı olan ….618,18 TL” cümlesinin yazılması suretiyle kararın davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.