Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/5870 E. 2013/10045 K. 16.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5870
KARAR NO : 2013/10045
KARAR TARİHİ : 16.05.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/06/2011 gün ve 2009/527-2011/315 sayılı kararı düzelterek onayan Daire’nin 17.12.2012 gün ve 2011/14386-2012/21000 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle, 27.02.2009 tarihli 7709 sıra nolu ve 46.090.80 Euro bedelli bir faturaya dayalı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalı tarafça itiraz edildiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, zira gümrük giriş ve çıkış saatlerini gösteren belgelere, gümrük beyannamelerine, navlun faturalarına, CMR ve yükleme için gönderilen maillere bakıldığında, davalının kendilerine borçlu olduğunun açık olduğunu ileri sürerek, ıslah dilekçesi doğrultusunda 77.142.78 TL’lik asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile müvekkili lehine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında Derince Gümrük Sahası’na giren malların taşınması için sözlü anlaşma yapıldığını, davacıya ait 10 adet aracın 06.11.2008 tarihinde gümrük sahasında hazır olduğunu, ancak gümrük işlemlerinde aksama meydana geldiğini ve işlemlerin tamamlanmasının 2-3 hafta kadar sürebileceğinin taraflarına bildirilmesi üzerine, davacıya boşuna beklememelerinin söylendiğini ancak davacının beklemek istediğini, davacı şirketin kendilerinden iş beklentisi olduğunu ve bu beklentinin karşılanmaması üzerine bu takibin başlatıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin ihtilaf dışı olduğu, davacı tarafın düzenlediği faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde yer aldığı,usulüne uygun tutulmamış olsa bile taraf defterlerinin ticari ilişkiyi ispatladığı, her iki tarafın ticari defterlerine kaydedilen faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği, süresinde itiraz edilmediği, muhteviyatının kesinlik kazandığı, davalının borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle, itirazın 76.418.93 TL’lik asıl alacak üzerinden iptaline, alacak likit olmadığından icra-inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17/12/2012 tarihli kararı ile düzeltilerek onanmıştır.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.