Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/5237 E. 2013/20173 K. 11.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5237
KARAR NO : 2013/20173
KARAR TARİHİ : 11.11.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

… olarak görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.02.2013 tarih ve 2012/594-2013/148 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamil olduğu Vakıflar Bankası … Şubesi’ne ait … numaralı,10.09.2012 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli çeki kaybettiğini ileri sürerek, çekin bankadan tahsilini önlemek için ödeme yasağı konulmasını ve çekin iptalini, bedelin ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibariyle 10 günlük ibraz süresinin geçtiği, ibraz süresi geçtikten sonra çekin kıymetli evrak vasfını kaybettiği, kıymetli evrak vasfını kaybeden bir belgenin kıymetli evrakın ziyaı nedeniyle iptali istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, çekin rıza hilafına elden çıktığı iddiasına dayanan iptal davası, çekin ibraz süresi içinde açılabileceği gibi süre geçtikten sonra da açılabilir. Keşideci ibraz süresi geçtikten sonra 6102 sayılı TTK’nın 799. maddesi gereğince çekten cayabileceğinden hamilin bu tür bir davayı açmada hukuki yararı olmadığı söylenebilir ise de, aynı maddenin 2. fıkrası gereğince keşideci ibraz süresinden sonra da çekin kendisine verilmesi karşılığında ödeme yapabileceğinden hamilin iptal davası açmakta hukuki yararı mevcuttur. (Prof. Dr. Seza Reisoğlu, Çek Hukuku, sayfa 319)
Bu durumda, zayi davası sonucunda alınacak kararın hak sahipliğini teşhise yönelik sonuç doğurma niteliği gözden kaçırılarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.