Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/324 E. 2014/8002 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/324
KARAR NO : 2014/8002
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …/09/2012 tarih ve 2011/38-2012/959 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29/04/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin oğlu dava dışı …’ın ahbabı olan davalı ile görüşmelerinde ortaklık teklif ettiğini, müvekkili oğlunun o dönemde işsiz olduğundan bu teklifi kabul ettiğini, oğlu ile davalı arasında 01.06.2009 tarihinde şirket kurularak ana sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmenin 31.08.2009 tarihinde … Gazetesinde ilan edildiğini, iş yerinin kira sözleşmesinin de şirket adına yenilendiğini, iş yeri ile ilgili büyük masraflar yapıldığını, davalının sadece ….000.00 TL’lik sermayeyi bu işe tahsis edebildiğini, şirket faaliyetlerinin tamamen davalının uzmanlık alanı kapsamında kalması nedeniyle 06…2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile işletmeyi adeta BK.nun 313.maddesi noktasında hizmet akdi özelliği gösteren bir zorunluluk ile davalıyı tek başına işleri idare yetkisi verildiğini, davalının vaad ve taahhüt ettiği içki ruhsatını alamadığını, bu nedenle ortaklığı bozma planları yapmaya başladığını, bu amaçla yanında garson olarak çalıştırdığı genç bir kişiyi tek başına yetki vererek ve ayda ….000.00 TL maaş ve cirodan pay vaadi ile yanında görevlendirdiğini, müvekkilinin bu durumu kabul etmediğini, bundan sonra davalının tertibine devamla ahlak dışı bir teşebbüste bulunarak, kendisine ait %50 hisseye 350.000,00 TL veren bir talip bulduğunu ve şirket hissesini devretmeye karar verdiğini, bu devri mahkeme yolu ile veya fiilen gerçekleştirebileceğini, ancak taliplerin …’ı ve annesi müvekkili çok üzebileceğini düşündüğünü, bunun içinde daha düşük bir bedelle ve taksitler halinde …’a devredebileceğini beyan ettiğini, davalının hissesi için yaptığı teklifin 200.000,00 TL olduğunu, hisselerin devredileceği belirtilen kalabalık bir grubun tehditkar görünüşleri ile iş yerine geldiklerini, davranışlarının tehdit mahiyetinde olduğunu, yaptıkları yatırımın heba olmasından korkan davacı ve oğlunun ikrah sonucu 09.11.2009 tarihli protokolü akdetmek zorunda kaldıklarını, davalının şirketteki hissesini 200.000,00 TL almayı ve taksitler halinde ödemeyi kabul ederek ikinci bir Protokolün tanzim edildiğini, bu protokol uyarınca davalıya ait %50 hissenin %49 luk
bölümünün …’a %1 lik bölümünün de …’e devredildiğini, toplam 200.000,00 TL lik devir bedelinin 75.000,00 TL lik bölümünün ödenmiş olduğunu, bu 50.000,00 TL nin ….000.00 TL lik bölümünün davalının sermaye katkısı olup ayrılışa kadar iştirak etmesi gereken masraflar karşılığı sayıldığını, bu düşünceyle davacı tarafın kerhen borçlanma tutarının 175.000,00 TL olduğunu, ödemelerin bakiyesi olan 125.000.00 TL’nin ödenmesi için ise müvekkilinin Garanti Bankasındaki hesabından keşideli … tanesi ….000.00 TL tutarlı ve … tanesi 62.500.00 TL tutarlı toplam 5 adet çek verildiğini, bu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığını, ikrah altında düzenlendiğini ileri sürerek, toplam bedeli 175.000,00 TL olan 5 adet çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ile davacının oğlunun dava dışı limited şirketi 02.06.2009 tarihinde tescil ettirmek suretiyle kurdukları, şirketin faaliyet konusunun eğlence tesisi, restorant, bar işletmesi vb.olduğu, davalının anılan şirketteki %50 payının %49 luk kısmının diğer ortak davacının oğluna, %1 lik kısmının da dava dışı kişiye ….000,00 TL bedelle devrettiği, bu devir protokolü sırasında …ne de devrin bildirildiği ve yeni devralan şahısların yeni pay oranlarının ….11.2009 tarihli …Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, her ne kadar hisse devir protokolünde devir bedeli olarak ….000.00 TL gösterilmiş ise de davadaki iddia ve savunma ve protokol birlikte değerlendirildiğinde, gerçek devir bedelinin 200.000.00 TL olduğu, bakiye 175.000.00 TL nin ödenmesi ile ilgili olarak 09.11.2009 tarihli protokolün tanzim edildiği ve protokol uyarınca … tanesi ….000,00 TL tutarlı ve diğer … tanesi 62.500,00 TL tutarlı olan toplam 4 adet çekin davalıya verilmiş olduğunun anlaşıldığı, davacının 09.11.2009 tarihli bu protokolün ikrah altında imzalandığını ileri sürdüğü, belirtilen protokolün taraflarının davalı ve oğlu olduğu, davacının taraf olmadığı, protokol uyarınca verilen çeklerin keşidecisi bulunduğu, aktif dava ehliyetinin olduğu, tanıkların ikraha dair somut bilgi vermedikleri, ikrahın varlığının kanıtlanmadığı, diğer taraftan ikrah altında imzalandığı iddia edilen iki protokolün birbirine bağlı bulunduğu, dava konusu çeklerin verilmesine dayanak teşkil eden protokolün limited şirket hisse devri için düzenlendiği hususunun tarafların kabulünde olduğu, her ne kadar protokolde davalının …’a verdiği 175.000,00 TL nin geri ödenmesi ile ilgili ödeme düzenlemesi yapılmış ise de bu paranın gerçekte borç verilen bir paranın geri ödemesi için değil, limited şirket hisse bedeli karşılığı davalıya verildiğinin çekişmesiz olduğu, protokolün taraflarının ikrah nedeniyle iptali yönünde herhangi bir irade beyanı ortaya koymadıkları, BK’nın 31.maddesi uyarınca ikrah iddiasında bulunan âkit tarafın bir yıl içinde sözleşmeyle bağlı olmadığı, karşı tarafa bildirmesi ve verdiği şeyi talep etmesi gerektiği, protokolün taraflarının sözleşmeyi ikrah nedeniyle feshetmediği, çekler nedeniyle davacının ödeme yükümlülüğünün devam ettiği, dava dava konusu çeklerden 62.500,00 TL tutarlı ….03./2010 keşide tarihli çekle ilgili olarak davalı tarafça başlatılan icra takibinin durdurulmasına ve davacıdan %… oranında teminat alınmasına karar verildiği, İİK.nun 72/4.maddesi uyarınca çek bedeli üzerinden davalı yararına takdiren %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, ….000 TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.