Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/289 E. 2013/17224 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/289
KARAR NO : 2013/17224
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.11.2012 tarih ve 2011/859-2012/319 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka’nın …Şubesi’nde hesap sahibi olduğunu, 08.11.2006 tarihinde davacıya ait bu hesaptan 13.200,00 TL’nin internet bankacılığı yoluyla çalınarak başka hesaplara havale edildiğini, davacının bu durumu fark etmesi üzerine 13.11.2006 ve 21.11.2006 tarihlerinde davalı bankaya yazılı olarak müracaat ederek parasını geri istediğini, davalının 06.12.2006 tarihli yazı ile davacının hesabından davaya konu yapılan havale virman işlemlerinin yapılmasından sorumlu olmadıklarını belirterek paranın iadesini kabul etmediklerini, ancak daha sonra 400,00 TL’nin davacı hesabına havale edildiğini, çalınan paranın 12.800,00 TL olduğunu, davalı Banka’nın güven kurumu olması nedeniyle hafif kusurdan dahi sorumlu olduğunu ileri sürerek, 12.800,00 TL’nin 08.11.2006 tarihinden itibaren banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ön inceleme duruşmasında talebini 12.771,98 TL olarak belirtmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın söz konusu internet bankaclığı işleminde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kusurun gerekli güvenlik önlemlerini almayan davalıda bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bankaların bir güven kurumu olup, hafif kusurdan bile sorumlu olacakları, Yargıtay’ın bu konuda devamlılık kazanan içtihatları bulunduğu, hatta bankalar hakkında kusursuz sorumluluk ilkesinin geçerli olduğuna ilişkin kararların da olduğu, zira sistemi kuran, reklam vererek insanları internet bankacılığı kullanma konusunda teşvik eden, şubeden yapılan işlemleri ücret almak suretiyle zorlaştıran öte yandan internet işlemlerinde her hangi bir şekilde ücret almamak suretiyle bu yöne kanalize eden bankaların bu nedenle oluşabilecek bu gibi durumlardan kusurları olmasa bile sorumlu olacakları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 12.771,92 TL’nin olay tarihi olan 08.11.2006 tarihinden itibaren davalı bankanın hesabındaki paranın hesap türüne göre bankaca uygulanan mevduat faizinin, dava tarihinden sonra ise ticari faiz uygulanması suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Ancak, mahkemece tahsiline karar verilen miktarın haksız eylemin gerçekleştiği 08.11.2006 ile davacının bu paranın ödenmesini istediği 13.11.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak taraflar arasındaki mevduat hesabına uygulanan faiz oranı üzerinden, 13.11.2006 tarihinden itibaren ise avans faizi oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, kararda yazılı şekilde faize hükmedilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasındaki “olay tarihi olan 08.11.2006 tarihinden itibaren davalı bankanın hesabındaki paranın hesap türüne göre bankaca uygulanan mevduat faizinin, dava tarihinden sonra ise ticari faiz uygulanması suretiyle” cümlesinin çıkartılarak, yerine “olay tarihi olan 08.11.2006 tarihi ile 13.11.2006 tarihleri arasında taraflar arasındaki mevduat sözleşmesi uyarınca mevduat hesabına uygulanan faizi, 13.11.2006 tarihinden itibaren ise avans faizi ile birlikte” cümlesinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 682,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.