Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/18721 E. 2014/6787 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18721
KARAR NO : 2014/6787
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.10.2013 tarih ve 2011/169-2013/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı banka şubesi nezdinde bulunan hesabından bilgisi dışında 02/08/2010 tarihinde internet bankacılığı yoluyla tanımadığı kişi ya da kişilerce önce 9.480 TL, sonra 1.200 TL, yine teslim almadığı kredi kartından ise 2.800 TL olmak üzere toplam 13.530 TL’nın çekildiğini, daha sonra kredi kartından çekilen tutarın banka tarafından iade edildiğini, davalı bankanın bu işlemlerde kusurunun bulunduğunu, zira davacıya hiç teslim edilmeyen kredi kartından para çekilmesinin güvenlik zafiyeti olduğunu, bankaların en üst derecede güvenlik sistemine sahip olması gerektiğini, tek kullanımlık şifrenin kötüniyetli şahıslarca davalı GSM şirketinden davacının kullandığı cep telefonuna davacı adına yeni sim kartı çıkartarak ele geçirildiğini, bu nedenle davalı …’nin de sim kartı çıkartan şahısların gerçekten davacı olup olmadığını denetleme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kusurlu ve sorumlu olduğunu ileri sürerek, 10.730 TL’nin olay tarihiden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, müvekkili bankaya yüklenecek bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Hiz. A.Ş. vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının hesabından 02/08/2010 tarihinde iki kez internet bankacılığı üzerinden kötü niyetli üçüncü kişilerce para çekildiği, her ne kadar davacı ile banka arasındaki sözleşmede bankanın sorumsuzluğuna ilişkin hükümler mevcut ise de; bu hükümlerin BK’nın 99 ve 100. maddeleri gereğince geçersiz olup, bankanın sorumluluktan kurtulmasına imkan vermeyeceği, davalı bankanın internet bankacılığı işlemlerinde gerekli güvenlik tedbirlerini alması gerektiği, şifre bilgilerinin üçüncü kişilerin eline geçmesini engelleyecek güvenlik mekanizması oluşturması gerekeceği, hesap sahibinin kusurlu olduğunun ispat edilemediği hallerde internet bankacılığı
işlemlerinde yapılan usulsüzlüklerden bankanın sorumlu olması gerektiği, davacının kullandığı bilgisayardan casus programları aracılığı ile davacıya ait statik şifre ve diğer bilgilerin ele geçirildiği, para transferinin bu şekilde sağlandığı, davacının telefonuna SMS gönderildiği, ancak yeni sim kart çıkartılmak sureti ile SMS şifresinin davacı dışındaki bir kişiye yönlendirildiği, davalı banka ile Avea arasında internet bakacılığı şifrelerinin SMS yolu ile gönderileceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca olayın olduğu tarih itibariyle davalı bankanın bazı diğer bankalarca uygulanan müşteri tarafındaki şifre ve benzeri bilgilerin ele geçirilmesine karşı klavyeden veya sanal klavyeden girilen statik şifre yerine her işlemde değişen tek kullanımlık şifre üreten cihazları, elektronik imza gibi dinamik şifre üreten ek güvenlik önlemlerini müşterinin kullanımına zorunlu olarak sunmadığı, bu nedenle de bir güven kurumu olan bankanın müşterisinin mevduatını korumada özen yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, bu sebeple kusurlu olduğu ve davacının zararını paranın çekilme tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödemekle yükümlü olduğu, buna karşılık diğer davalı …’nın sim kartının başkalarınca çıkartılarak şifrenin adlarına yönlendirilmesinde banka ile aralarındaki sözleşmede buna dair bir hüküm bulunmaması nedeni ile kusurlu sayılamayacağı gerekçesiyle, davalı banka hakkındaki davanın kabulü ile, 10.730 TL’nin 02.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, sahtecilik işleminin davalı banka aleyhine gerçekleştirilmiş olmasına, davalı …. firmasının olayda kusurlu olup olmadığı hususunun davalı banka tarafından anılan davalı aleyhine açılacak davada tartışılacak olmasına göre, davalı … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.