YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18518
KARAR NO : 2014/3077
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.06.2012 gün ve 2011/17-2012/159 sayılı kararı onayan Daire’nin 30.09.2013 gün ve 2012/19109-2013/17046 sayılı kararı aleyhinde davalı-birleşen davada davacı banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin … A.Ş. iştirak şirketlerinden olup bilişim sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin … Eğitim Bakanlığı’na bağlı birçok okulda yardımcı ders materyali olarak kullanılan bilgisayar ve internet erişimli “…” markalı eğitim yazılımları ve e-eğitim hizmetinin yaratıcısı ve sahibi olduğunu, müvekkili şirketin … nezdinde “…”, “… okul+şekil”, “… eğitim” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “İŞ E …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’ne başvuruda bulunduğunu, müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak … tarafından reddedildiğini; oysa müvekkilinin “…” ibareli markalarının toplumda yüksek tanınmışlık seviyesine sahip olduğunu, üstelik mal ve hizmet kapsamlarının da bire bir aynı bulunduğunu; bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalı bankanın kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, 2010-M-4385 sayılı … kararının iptaline, tescili halinde davalı bankanın markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, birleşen davada ise davalı olarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı/birleşen davada davacı banka vekili, tescili talep edilen “İŞ E …” ibaresinin davacının iddialarının aksine davacıya ait markalardan farklı olduğunu, zira başvuruda “İŞ” ibare ve logosunun asıl unsur olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının markasının tanınmışlığına dair …’de bir kayıt olmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada ise müvekkilinin “İŞ E …” ibareli başvurusunun ilanına davalı … A….nin “…” ibareli
markalarını dayanak göstererek itiraz ettiğini, itirazlarının … tarafından kısmen kabulü ile birkısım emtianın başvurudan çıkartılmasına karar verildiğini, oysa markalar arasında benzerlik bulunmadığını, itirazın kısmen kabulü yönündeki … kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, … …’nın 2010-M-4385 sayılı kararının davalı itirazının kısmen kabulüne dair bölümü yönünden iptaline, başvuru işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı … vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraf markalarının benzer oldukları, davacı markasının özellikle “eğitim, öğretim hizmetleri, eğitim öğretim amaçlı yazılımlar, bilgisayar destekli programları alanında belirli bir tanınmışlığa ulaştığı; özellikle aynı veya benzer mal ve hizmetler yönünden ortalama tüketicinin yanılgıya düşebileceği, KHK’nın 8/1-b hükmü uyarınca benzer mal ve hizmetler yönünden asıl davanın kısmen kabulü koşullarının oluştuğu, farklı bulunan çekişmeli mal ve hizmetler yönünden KHK’nın 8/4 hükmünde belirlenen tescil engeli ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, asıl davanın farklı bu mallar yönünden kısmen reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen kararın davalı … vekili ve davalı/birleşen davada davacı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 30.09.2013 günlü ilamıyla onanmıştır.
Davalı-birleşen davada davacı banka vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı-birleşen davada davacı banka vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-birleşen davada davacı banka vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.