Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/18196 E. 2014/18515 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18196
KARAR NO : 2014/18515
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2013
NUMARASI : 2011/23-2013/333

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.07.2013 tarih ve 2011/23-2013/333 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.11.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. B.. S.. ile davalı vekili Av. Ok.B.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının kuracakları limited şirkette kullanılmak üzere sermaye borcuna mahsuben açılan müşterek hesaba müvekkilinin 23.950 TL para yatırdığını, ancak davalının hesaptan çektiği bu parayı şirket için kullanmadığı gibi, müvekkilinin sermaye borcu olarak şirket kayıtlarına da geçirmediğini, bu paranın davalının zimmetinde kaldığını, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemize ait 12.10.2010 tarihli ilama dayanılarak, davalının yatırılan paranın şirket için harcandığını veya şirket kasasına girdiğini ispat edemediği, bu şekilde davalının icra takibine konu edilen para nedeniyle sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olduğu ve itirazının haksız bulunduğu, alacağın harcanıp harcanmadığının yargılama ile belirleneceği ve bu nedenle likit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 23.950 TL asıl alacak ve 1.002,99 TL işlemiş faiz üzerinden, alacaklının talebini geçmemek üzere avans faizi uygulanması suretiyle devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışından kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Ancak dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilince davalı ile birlikte açtırdıkları müşterek hesaba yatırdığı paradan 23.950 TL’nin davalı tarafından çekilip şirket işleri için kullanılmadığını, paranın davalının zimmetinde kaldığını ileri sürülmüş, davalı da paranın miktarını ve bankadan kendisi tarafından çekildiği hususlarını kabul etmiş, ancak şirket işlerinde kullanıldığını savunmuştur. Dolayısıyla alacağın miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden alacak likittir ve davacı yararına İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.
Bu durum karşısında mahkemece, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.294,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.