Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/17992 E. 2014/19266 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17992
KARAR NO : 2014/19266
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …(Kapatılan) … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/04/2013 tarih ve 2013/77-2013/110 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirkete ait emtiayı nakliyat rizikolarına karşı sigortaladığını, emtianın Türkiye’den Rusya’ya davalı taşıyıcıların sorumluluğunda taşındığını, ancak taşınan yükün büyük bir bölümünün 23.09.2008 tarihi itibariyle CMR alıcısının eline hasarlı olarak geçtiğini, tahliye öncesi yapılan kontrolde durumun tespit edildiğini ve kırılan emtianın fotoğraflarının da çekildiğini, davalıların sorumlu olduğu hasar yüzünden müvekkilinin yaptırdığı ekspertiz sonucuna göre sigortalısına 09.09.2009 tarihinde 42.858,76 USD hasar tazminatı ödediğini ve davalılara rücu hakkı doğduğunu ileri sürerek 42.858,76 USD tutarındaki tazminatın, ödeme tarihinden itibaren, bankaların bir yıl vadeli döviz hesabına uyguladıkları en yüksek döviz faizi ile birlikte zarar sorumlusu davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının davaya konu ettiği tazminatı doğuran hasarın, malların taşınmak üzere teslim alındığı an ile alıcısına teslim edildiği an arasında meydana geldiği hususunun sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hasarın sigortalı emtianın taşınmak üzere teslim alındığı an ile alıcısına teslim edildiği an arasında meydana geldiği hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalılar aleyhine açılan davanın ortak bir sebeple
reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, red sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, red sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her red sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklindeki düzenleme gözetilmeksizin, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının altıncı bendinde yer alan ” 7.096,70’şer TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile ayrı ayrı davalılara ödenmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine ”7.096,70 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılara verilmesine” ibaresinin eklenmesine ve kararın değişik bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.