YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17404
KARAR NO : 2014/18636
KARAR TARİHİ : 28.11.2014
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2008/451-2013/159
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/03/2013 tarih ve 2008/451-2013/159 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 28/11/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. A. D..ile davalı vekili Av. H.. O.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında davacıya ait ham petrol emtiasının davalı kurum tarafından petrol boru hattı ile taşınmasının kararlaştırıldığını, 14/04/2005 tarihinde Şanlıurfa ili … ilçesi … köyü yakınlarında tespit edilen akıntı üzerine başlatılan araştırmada davalıya ait borunun yırtıldığının belirlendiğini, davalının sözkonusu hasar sebebiyle kusurlu ve sorumlu olduğunu ileri sürerek, 5000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile toplam talebini 1.450.620,42 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamında, davalı kurumun olayın meydana geldiği boru patlağında yeterince işaretleme yapmadığı ve söz konusu hattın yeterince denetlenmediği, bu nedenle olayda davalının %100 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 1.450.620,42 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1 – Dava, önce Bozova Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, anılan mahkemece verilen yetkisizlik kararı taraflara tebliğ edilerek kesinleşmiştir. Buna karşın dosya içeriğinde taraf vekillerinin dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talebini içerir tahrik dilekçesine rastlanmamıştır.
Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik karar tarihi itibari ile yürürlükte olan 1086 Sayılı HUMK’nın 193/3 maddesi hükmü uyarınca; kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesi gerektiği, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu düzenlenmiştir. Ancak dosya içeriği itibari ile yukarıda da açıklandığı üzere tahrik dilekçesi bulunmadığı gibi yetkili mahkemece çıkartılan tebligatların da süresinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2 – Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.