Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/17204 E. 2014/6752 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17204
KARAR NO : 2014/6752
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …/05/2013 tarih ve 2013/5-2013/114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin borçlular muris … … ve … hakkında … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2007-8462 E. Sayılı dosyada kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığını, borçlulardan takibe itiraz gelmediği ve takibin kesinleştiğini, takipte borcun kaynağı … … Şubesi’ne ait ….06.2007 tarihli ve 84.600 TL bedelli çek gözükse de aslında borçlular Karizma filmin alacaklı müvekkili…ı” filminin stüdyo işlemlerinden dolayı 370 bin TL borcunun bir kısmına kefil ve aval veren oldukları, icra mahkemesinde açılan icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın taraflarına gelmesi ile borçlu … …’ ün vefat ettiğini öğrendiklerini, … … mirasçılarının … Tapu sicilinde kayıtlı ve 2007-8462 sayılı dosyada hacizli bulunan taşınmazı muhtemelen hacizden kaçırmak için … …. İcra Mahkemesi’nde 2011-1306 E. Sayılı dosya ile dava açtıkları ve icranın geri bırakılması kararı aldıklarını, taşınmaz üzerinde banka ipoteği olduğu için bugüne kadar satış işlemlerinin taraflarınca ertelendiğini, borçlar hukuku ve takip hukuku kurallarına göre borçlu oldukları sabit olan ve bu hususta itirazda bulunmayan boçluların taşınmazı icradan kaçırmak gayesi ile açtıkları icranın geri bırakılmasına ilişkin davanın neticesinde genel hükümler çerçevesinde temel ilişki nedeni ile borçlu olan davalılardan paranın tahsil edilebilmesi için işbu davanın açıldığını ileri sürerek, davalılardan takip tarihi itibari ile 84.600 TL alacaklı olduklarına ve bu alacağa ticari faiz işletilmesine karar verilmesi ile davalılar ve/veya muris … … adına kayıtlı olması durumunda taşınmazlarına ihtiyati haciz konulmasını, talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilleri murisi … …’ün takibe konu çekte avalist olarak imzası bulunduğunu, gerek takip hukuku gerek maddi hukuk bakımından alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkiller murisi ile davacı arasında söz konusu takibe konu çeke kaynaklık eden bir temel iişki bulunmadığını, müvekkilleri murisinin aval veren olarak çekte imzası olup bu sorumluluğu da zamanaşımı ile ortadan kalktığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın konusu; davacı tarafından davalı … aleyhine yapılan ve kesinleşmiş icra takibi nedeniyle, borçlunun vefatının öğrenilmesi nedeniyle alacağın tahsili ile taşınmazlar üzerine haciz konulması istemine ilişkin olduğu, temel ilişkiden kaynaklanan hak ve yükümlülükler genel hükümlere tabi olup, … yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olduğu, ancak, bir kimsenin temel ilişkiye istinaden kambiyo taahhüdünde bulunmuş olması halinde, bu taahhüdünden dolayı kambiyo hukukuna ilişkin usul ve esaslar geçerli olacağı, kambiyo senedinde “çekte” keşideci lehine aval veren davalıların murisinin taahhüdü kambiyo ilkelerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği, murisin, keşidecinin temel ilişkiden kaynaklanan yükümlülüklerine de kefil olduğu ya da borca ortak olduğu yönündeki davacının iddiası ispata muhtaç bir iddia olduğu, kambiyo ilişkisinden kaynaklanan taahhüdün temel ilişkiye de sirayet edeceğine ilişkin yasal herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi, murisin bu yönde bir iradesinin bulunduğuna dair de herhangi bir delil bulunmadığı, avalistin taahhüdü temel ilişkiden değil, kambiyo senedinden kaynaklanan alacağın temin edilmesine yönelik olduğu, mülga … 614, … 702. hükmünde yer alan ifadeden de avalistin taahhüdünün temel ilişkiden bağımsız bir taahhüt olduğunu tespit edildiği, çeke ilişkin … 726. hükmü uyarınca, zamanaşımı süresi 6 ay olduğundan ve somut olayda bu süre aşıldığından zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi