Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/17167 E. 2014/6694 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17167
KARAR NO : 2014/6694
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/07/2013 tarih ve 2012/575-2013/186 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada, müvekkilinin …… Merkez Şubesi nezdinde bulunan vadesiz hesabındaki 40.855 Euro’nun müvekkilinin bilgi ve talimatı dışında internet bankacılığı kullanılarak çeşitli bankalarda bulunan üçüncü kişilere ait hesaplara aktarıldığını, müvekkili ile davalılar arasında geçerli olarak kurulan mevduat sözleşmesi uyarınca davalıların müvekkiline karşı sorumluluğunun bulunduğunu, ancak ihtarname keşide edilmesine rağmen davalıların sözleşmeden … borçlarını yerine getirmediklerini ileri sürerek, davalıların mevduat sözleşmesi gereğince müvekkiline olan 40.855 Euro borcundan şimdilik 500 Euro’luk kısmının faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 03.05.2010 tarihinde ıslah ile dava değerini 40.355 Euro artırmış, bozma ilamı sonrası açılan birleşen davada da, aynı nedenleri ileri sürerek ıslah ile artırılan kısmın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu olayın davacının kendi hatasından kaynaklandığını, müvekkili bankanın bir kusurunun bulunmadığını savunarak asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın, davacıya ait hesapta bulunan 40.855 EURO’nun internet üzerinden elektronik para transferi yöntemi ile değişik bankalardaki …’a ait hesaplara aktarılarak hesabın boşaltılmasına sebebiyet verdiği, bankanın yeterli güvenlik sistemine sahip bulunmadığı gibi ek güvenlik tedbirleri de almaksızın internet bankacılığı hizmeti verdiği için aktarılan parayı davacıya tazminle yükümlü bulunduğu, ilk davada yapılan ıslah talebinin ise Yargıtay bozmasından sonra yapılmış olması nedeniyle reddi gerektiği gerekçeleriyle asıl davada, davalı …… Şube Müdürlüğü yönünden verilen karar kesinleşmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı …A.Ş’ye yönelik davanın ise kısmen kabulü ile 500 EURO’nun 04/…/2003 tarihinden itibaren devlet bankalarınca bir yıllık EURO mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte bu davalıdan tahsiline, davacının ıslah talebinin reddine, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile 38.689,47 EURO’nun 04/…/2003 tarihinden itibaren devlet bankalarınca bir yıllık EURO mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan (… …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşmiş 2011/264 esas 410 karar) sayılı ilamında tahsiline karar verilen alacaklarla aynı alacak olduğundan tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla) tahsiline karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- HUMK’nın ….07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/…. maddesi hükmüne göre miktar veya değeri 1.000 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesin olup, anılan miktar 01.01.2013 tarihi itibariyle 1.820 TL’ye çıkarılmıştır.
Somut olayda, asıl davaya yönelik olarak, mahkemece 05/07/2013 tarihinde 500 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, söz konusu miktarın hüküm tarihi itibariyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca temyiz sınırının altında kaldığı anlaşıldığından temyizi kabil olmayıp, asıl dava davalısı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz isteminin bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
…- Birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen dava davalısı vekilinin birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalısı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz isteminin HUMK’nın 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, (…) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen dava davalısı vekilinin birleşen davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan birleşen davaya yönelik hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.387,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı …A.Ş’den alınmasına, 07/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.