YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16623
KARAR NO : 2014/467
KARAR TARİHİ : 10.01.2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.03.2012 gün ve 2009/142-2012/159 sayılı kararı bozan Daire’nin 22.05.2013 gün ve 2012/11676-2013/10593 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı … Tavukçuluk Ltd. Şti.’nin ortaklarından olduklarını, davalı ile şirketin diğer ortaklarının şirketin tasfiyesi konusunda sözleşme yaptıklarını ve sözleşme uyarınca müvekkilinin alacağı olan 15.000 TL’nin davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, 15.000 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 22.05.2013 tarihli kararı ile davalı yararına bozulmuştur.
Bu defa davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, limited şirket tasfiye sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalının da aralarında bulunduğu dava dışı …. Tavukçuluk Ltd. Şti.’nin ortakları arasında düzenlenen sözleşme ile söz konusu şirketin borçlarının tasfiyesi öngörülmüş ve her bir ortağın hangi borçlardan sorumlu olduğu gösterilmiştir. Mülga 818 sayılı BK’nın 111. maddesi uyarınca üçüncü kişi yararına sözleşme düzenlenmesi mümkün olup davalı ile dava dışı kişiler arasında düzenlenen sözleşme de bu nitelikte bir sözleşmedir. Üçüncü kişi yararına sözleşmenin düzenlendiği hallerde, anılan maddenin ikinci fıkrası gereğince lehine sözleşme düzenlenen üçüncü şahıs, iki tarafın niyetine veya örf ve adete tevafuk ettiği takdirde, borcun ifasını şahsen de talep etme hakkına sahip bulunmaktadır. Somut olayda da dava dışı şirketin …. isimli kişiye olan 15.000 TL borcundan davalının sorumlu olduğu düzenlenmiş olduğuna göre davacının yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde bu alacağını şahsen davalıdan istemesi mümkündür. Her ne kadar söz konusu sözleşmede davacının soyadı belirtilmemiş ise de davalı tarafça adı geçen kişinin davacıdan başka bir şahıs olduğunun savunulmamış ve kanıtlanmamış olmasına göre mahkemece ulaşılan sonucun doğru görülmesi nedeniyle Dairemizin 22.05.2013 gün ve 2012/11676 E, 2013/10593 K sayılı bozma kararının kaldırılarak usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2012/11676 E, 2013/10593 K sayılı bozma ilamının kaldırılarak usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, önceki temyizin bozma olması nedeniyle iade edilen ve davalıca yatırılan 21,15 TL’nin alınması gereken 1.024,65 TL’den mahsubu ile eksik kalan 1.003,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 10.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.