Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/16459 E. 2014/18101 K. 21.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16459
KARAR NO : 2014/18101
KARAR TARİHİ : 21.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2008/655-2013/215

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.04.2013 tarih ve 2008/655-2013/215 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.11.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. D. M.. ile davalı vekili Av. A. E..dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … Nak. Ltd. firması ile Almanya/Türkiye arası iki makinenin taşınması konusunda anlaşma yaptığını, davalının ise bu taşımanın Almanya/İtalya arası kısmını üstlendiğini, sözleşme kapsamında davalıya 3.900 EURO navlun ödemesi yapıldığını, ancak davalının 11.000 kg miktarlı makineyi taşımadığını, taleplerine rağmen navlun bedelinin iade etmediğini, araçlarının İtalya Limanı’nda 5 gün beklemek zorunda kaldığını, dava dışı …Ltd firmasından 24.000 EURO taşıma bedelini alamadığını ileri sürerek, toplam 31.650 Euro’nun davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile iki makinenin taşınması konusunda anlaştıklarını, taşımaya aksesuarların dahil edilmediğini, tek araca sadece 8.200 kg miktarlı makine ile aksesuarların yüklendiğini, olayda kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu taşımanın CMR kapsamında bulunduğu, davalının taşımasını gerçekleştiği 8.200 kg miktarlı makine için navlun bedeline hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 2.235 Euro’nun davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taşımadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dava tarihinde yürürlükte olan HUMK’nın 388 ve sonradan yürürlüğe giren HMK’nun 297. maddesi hükmüne göre mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Yine Anayasa’nın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da HUMK’nın 428. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.
Somut olayda, davacının 5 günlük liman bekleme ücreti 3.750 Euro ve navlun bedeli 24.000 Euro talebine ilişkin olarak mahkeme kararı, HUMK’nın 388 ve HMK’nın 297. maddelerinde belirtilen unsurlardan ve özellikle de gerekçeden yoksun olup, denetime elverişli değildir. O halde, gerekçesiz şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.