Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/16447 E. 2014/18132 K. 21.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16447
KARAR NO : 2014/18132
KARAR TARİHİ : 21.11.2014

MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2013/264-2013/345

Taraflar arasında görülen davada Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.06.2013 tarih ve 2013/264-2013/345 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.11.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. N.. G.. ile davalı vekili Av. T. Ç.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu kayısı bahçesi niteliğindeki taşınmazlarını bitkisel ürün sigortaları poliçesi ile meydana gelebilecek zararlara karşı sigortalattığını; 19 Mart 2010 tarihinde meydana gelen don olayı sonucunda kayısı ağaçlarındaki meyvelerin tamamının dondan zayi olduğunu; müvekkilinin sigorta şirketine başvurarak zararının tespitini talep ettiğini ve kendisinin de 22/03/2010 tarihinde Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/178 Değişik İş sayılı dosyasında toplam 45.760,00 TL zararının oluştuğunu tespit ettirdiğini; sigorta eksperlerinin müvekkilinin yokluğunda düzenledikleri raporla, bahçedeki meyvelerin çiçeklenme döneminde zayi olduğu ve bu haliyle sigorta kapsamı dışında kaldığının iddia edildiğini ve sigortalı şirket tarafından işbu tespit nazara alınarak zararın ödenmeyeceğinin kendilerine şifahen bildirildiğini ileri sürerek, 8.000,00 TL zararın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 25/11/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 25.632,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin 26.02.2013 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, alınan bilirkişi raporu ve bu rapora göre davacı vekili tarafından yapılan ıslah nazara alınarak, davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle 25.632,00 TL hasar bedelinin, temerrüt tarihi olan 31/08/2010 (son hasat tarihi) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı T…A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1– Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2– Ancak mahkemece davanın kabulü ile 25.632 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmişse de davalı tarafça, oluşan hasar sonrasında düzenlenen zeyilname kapsamında davacıya prim iadesi yapılıp yapılmadığı, araştırılıp, yapıldı ise bu miktarın toplam tazminat tutarından düşülmesi gerektiği dikkate alınmaksızın sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.