Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/16271 E. 2014/18102 K. 21.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16271
KARAR NO : 2014/18102
KARAR TARİHİ : 21.11.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/05/2013 tarih ve 2012/80-2013/70 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı… Bank, fer’i müdahil TMSF ve ihbar olunan … vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21/11/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı… Bank A.Ş. vekili Av. …ve TMSF vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin … Şubesi’ne para yatırdığını, davacının iradesi yanıltılarak hesabın offshoreye havale edildiğini, her iki bankanın sahiplerinin aynı kişiler olduğunu, banka personelinin müşterileri offshoreye yönlendirdiğini, banka yöneticilerinin de olaydan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 114.018,08 EURO miktarın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ve feri müdahil vekili, her iki bankanın tüzel kişiliklerinin farklı olduğunu, davacının da olayda kusuru bulunduğunu, davacının talimatı ile hesabın offshoreye gönderildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, offshorede toplanan paraların davalı banka bünyesinde bırakıldığı, tüzel kişilik yapısının kötüye kullanıldığı, zarardan davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı … Bank, feri müdahil TMSF ve ihbar olunan … vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz eden …, talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır.
Ayrıca, ihbar olunanın dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nun 434 ncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, ihbar olunan … vekilinin hukuki yararı bulunmadığından ve yukarıda belirtilen işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının sorumluluğunun 818 sayılı BK’nın 41., 55. ve 6762 sayılı TTK’nın 336. maddelerinden kaynaklanmasına, zamanaşımı süresinin davacının parasını off- shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren başlayacak olmasına göre, davalı ve feri müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca davalı harçtan muaf olmasına rağmen asıl ve birleşen davada peşin harç ve başvurma harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438/7. madde hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan … vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve feri müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ve feri müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün 2. fıkrasının çıkartılarak yerine “ Davacı tarafından peşin ve başvuru harcı olarak yatırılan 4.053,26 TL’nin karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine” ibaresinin, yine hükmün 3. fıkrasının çıkartılarak yerine “ Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 2.312 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine “ ibarelerinin eklenerek bu şekliyle davalı ve feri müdahil yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz eden ihbar olunan … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.