Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2013/14951 E. 2014/3080 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14951
KARAR NO : 2014/3080
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/06/2011 gün ve 2010/747-2011/269 sayılı kararı onayan Daire’nin 28/05/2013 gün ve 2012/11842-2013/10997 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında iki ayrı çeke dayanarak icra takibi yaptığını, davalı tarafından icranın geri bırakılması davası açıldığı ve icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak çekten dolayı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, 15.10.2002 ve 01.11.2002 tarihli 10.000’er TL çek bedellerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu alacaklar içinde sebepsiz iktisap yoluyla süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 28.05.2013 günlü ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, çeke dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı tarafından keşide edilen davaya konu çekler, davacının emrine düzenlenmiş olup, davacının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yaptığı icra takipleri sırasında icra hukuk mahkemesince çeklerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle icraların geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine açılan işbu davada, davacı çeklere dayalı alacak isteminde bulunmuştur. Davacının davaya konu çeklerin lehtarı olması nedeniyle davalı ile aralarında çeklerin düzenlenmesine dayanak oluşturan temel bir ilişki bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Esasen davacı da davalı ile aralarında sözleşme ilişkisi olduğunu belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacıya, davalı ile aralarındaki davaya konu çeklerin düzenlenmesine esas teşkil eden temel hukuki ilişkinin ne olduğunun açıklattırılarak, belirlenen temel ilişkiye göre uygulanması gereken zamanaşımı süresinin tespiti ile sonucuna göre davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizce verilen onama kararının kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin Dairemizin 28.05.2013 günlü, 2012/11842 Esas-2013/10997 Karar sayılı ilamına yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılarak mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.